Evelyn Waugh'un başyapıtı kabul edilen bu kitabın bir defa okumayla yeterince anlaşılabileceğini inanmıyorum. Birden fazla bölümden oluşan kitabın her bir bölümü birbiriyle bağlantılı olsa da kendi içinde farklı bir tarzda yazılmış. Benim en çok sevdiğim, Dickens seven adamlı bölüm oldu.
Roza Hakmen'in çevirisinin harikalığı, özellikle yerlilerle diyalogların olduğu bölümde hissedilebilir.
Kitabın iki farklı sonunun olması da kendine özgü bir tarz olarak ilk defa karşıma çıktı.