Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

50 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herman Melville'in psikolojik ve bilinçsel manada ne kadar etkili eserler bıraktığını her okuduğum eserinden sonra çok daha iyi anlıyorum. Bende birçok kişi gibi Melville'i Moby Dick eserinden tanımış bulundum. Aslında kitaptan sonra yazarı ile tanışmış oldum. Moby Dick ismi çocukluğumun sisli odalarından kalma bir isimdi; öyle ki, bunun bir kitap ismi olduğunun farkında idim, fakat yazarını bilmiyordum, eseri yıllar sonra tekrar okumam ile o güçlü kalemle de (belki de bir kez daha) tanışmış oldum. Kendisinin güçlü kaleminin farkına varmam da üstte bahsini ettiğim eseri; Moby Dick'i okumam ile oldu. Psikolojik tahliller ve kişiliksel olarak bir derine inme beni en çok etkileyen etmenlerden biriydi. Kaptan Ahab ile tanıştıktan sonra da bunu ne kadar incelik ve ustalıkla yaptığını çok daha iyi gördüm. Bir romanda ya da öyküde birinin psikolojik derinliğine inmek ve kişilik tahlilini yapmak emek ve ustalık isteyen bir iştir. Yazar bu işi incelikle yapmazsa eğer, incelenen karakter anlaşılmaz hale gelebilir ya da okuyucu ulaşamayacağı beklentiler içerisine girebilir. On dokuzuncu yüzyıl okurları onun deniz serüvenlerini ve de Güney Denizleri serüvenlerini keyifle okumuşlar ve onu kitabın önsözünde belirtildiği gibi "Yamyamlar arasında yaşayan adam" olarak nitelendirmişler. Fakat elbetteki bu nitelendirmelerdeki anlaşılmalar Melville'in yazılarının ilk tabakasını kapsıyor. İkinci tabakaya; eserlerindeki simgesel derinliklerin farkına uzun yıllar sonra varılabilmiştir. Bu açıdan Melville'in yapıtlarını çift tabakalı olarak değerlendirmek de mümkün. İlk tabaka kolaylıkla anlaşılan okuyucunun çaba harcamadan görebileceği ve o 'serüven' kısmını oluşturan kısım, ikinci tabaka ise üzerinde kafa yorularak ulaşılabilen ve yoğunluklu kısımdır. Kitapta bir tanım daha geçiyor Melville için: Ruhu kara romantik, etik bir idealist. Bu tanımın yansımalarını eserlerindeki karakterlerde de görmüyor muyuz? Ahab'da, Billy'de ya da Barteby'de? Ayrıca buradan da yola çıkarak eserlerindeki karanlık ve dehşet veren havanın da ayırdına varılabilir. Gelin biraz da bu eserden bahsedelim. Barteby, noterin yanında işe yeni girmiş bir katiptir. Kısaca özetlemek gerekirse, Barteby'i diğer insanlardan ayıran şey patronuna karşı verdiği cevaplardır diyebiliriz. Öyle ki patronunun ondan istediği şeyleri Barteby nazikçe ve vaziyetini bozmadan "Yapmamayı tercih ederim" diye geri çeviren biridir. Kitabın temeli ve geri kalanının tamamı da bu cevabın yaratmış olduğu dalgalanmalardır. Asla değişmeyecek şeyler ve bozulmayacak bir olaylar dizisi. Bir domino taşı dizisinin tetiklenmesi ya da bir dalgacığın upuzun bir nehir boyunca aşağı doğru hareket etme gibi. Öykü temelde (ilk tabakada göründüğü kadarıyla) basit gibi görünüyor ama aslında değil. Şöyle ki, Barteby'nin içinde bulunduğu durum varolan düzene karşı bir başkaldırı ve uyumsuz bir direniştir. Bir yabancılaşma süreci içinde kapitalist sistemi önce gözlemiş daha sonra da işini yapmamayı tercih etmiş sonrasında ise hayata ve kendi bedenine yabancılaşmıştır. Ayrıca Kafka'nın da etkilendiği yazarlardan biridir Melville. Bu 'kendi bedenine bile yabancılaşma' kavramı Kafka okuyanlara oldukça tanıdık gelecektir (Açlık Sanatçısı). Yabancılaşma kavramı da bir anlamda varoluş kavramını destekler eserde. Vermiş olduğu acımasız ve soğuk cevap varoluşu için ölümü dahi göze alabilir nitelikte olduğunu ispatlar. Modern dünyada bu cevabı çalıştığımız ya da okuduğumuz yerlerde verdiğimizi düşünelim; "yapmamayı tercih ederim". Bu işin sonu nerede biterdi? Barteby'nin işi sonuna kadar götürüyor ve olanlar oluyor. Fakat bunu sonuna kadar götürmesinin de tek sebebi varoluşu için ölümü kabullenmesidir. Aslında bir açıdan da Barteby içimizdeki hep susturduğumuz genç değil midir? Bazı zamanlar içimizde susmak bilmeyen, canımızı acıtan kişidir o. Kitapta da denildiği gibi başkaldırının küstah bir zarafetidir bu. O ruhu kara romantik yazarın trajik bir yücelik kazanan küçük insanlarından yalnızca bir tanesi aslında Barteby. Fakat belki de içlerinde en cesuru (Ahab'dan bile cesur bana göre). Sistemi hiçbir şey yapmamak ile tehdit edecek kadar cesur. Bu reddedişin sonucu da onun varoluşunu kanıtlayacak ve içinde bulunduğu sivil itaatsizlik kavramını yüceleştirecektir. Bu açıdan Barteby'nin öyküsü bizlerin; insanlığın acıklı durumunu da yüzümüze çarpıveriyor. Bizi tir tir titretiyor. Önsözde bahsedilen bir sözle bitirmek istiyorum; "Joe Orton'ın karakterlerinden birinin sözü Barteby'nin nihilizmini doğrular, onaylar: 'Akıldışılıklarla dolu bir dünyada, aklı başında olmaya çalışmanın kendisi akıldışı bir davranıştır.'"
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,2bin okunma
··
77 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.