Sonuçta, Türkiye tarihinde nadir görülen bir fenomen olarak,
örgütlü bir halk hareketi kendi tercihini toplumun egemenlerine kabul ettirdi. Milliyetçilerin Türk toplumunda esas yönlendirici gücün din olduğuna inanan muhalifleri yanılmışlardı.
Özgürlük özlemi daha güçlü bir güdü olduğunu kanıtlamıştı.