1600'lü yılların ilk yarısında Avrupa'da mezhep savaşları ya da 30 yıl savaşları adıyla yıkıcı bir savaş sürmektedir. Savaşın ve peşinden gelen kıtlık ve hastalıkların yol açtığı ölümler sebebiyle nüfusun yarısı ölür.
Cesaret Ana, bu savaşın ortasında üç çocuğu ve savaşan askerlere öte beri sattığı arabasıyla yaşama tutunmaya çabalamaktadır. Bu yokluk ve yıkım anını kazançlı satışlarla avantaja çevirmeye çabalarken bir taraftan da çocuklarını savaştan uzak tutmaya çalışır. Ancak asker ihtiyacının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde bu çok da kolay olmayacaktır.
Cesaret Ana ve Çocukları, savaşın yıkıcı yönünü tüm gerçekleri ve çıplaklığıyla göz önüne seren savaş karşıtı edebiyatın önde gelen eserlerindendir. Yazdığı bu tiyatro metninde yazar, savaşta kazançtan çok kayıpların olduğunu; din, mezhep, millet, toprak vs. bahanelere sığınarak çıkarılan savaşlarda mağlup ya da galibin kim olduğunun bir manasının kalmadığını karakterlerin vurucu cümleleriyle gözümüze soka soka anlatır.
Savaş karşıtı edebiyat eserlerini seven okurların kesinlikle okumasını tavsiye ederim.