Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
Yeni bir kitapla geldim. Bu sefer bir klasik. Betimlemelerinin ve denizcilik terimlerinin fazla olması beni yordu. Okurken denizin derinliklerinde zaman zaman boğulduğumu hissettim ama vazgeçmedim ve sonunda son sayfayı kapatmamla derin bir nefes alıp yüzeye çıktım. Romanın başkişisi Gilliatt, gizemli ve biraz da yabani bir karakter. Karmaşık başlayan roman sonunda Gilliatt’ın yeşilçam tadında aşkını kalbine gömmesiyle son buluyor. Öyle ki tıpkı Ümit Besen’in o meşhur şarkısındaki gibi “Nikahına beni çağır sevgilim, istersen şahidin olurum senin.” sözleri hayat buluyor. Konusundan bahsedecek olursam Gilliat, üstat Lethierry adlı eski bir denizcinin Durande adını verdiği buharlı gemisini saplandığı kayalıktan kurtarmaya çalışıyor. Ne için? Lethierry’nin yeğeni-vaftiz kızı- Deruchette için. Gemiyi kurtaran kişiyle kızını evlendireceğini söylüyor çünkü üstat Lethierry. Gilliat da aşkıyla kavuşmak için bu zorlu görevi seve seve yerine getirmek için hemen atılıyor. İki ay süren zorlu uğraşlar sonucunda başarılı oluyor ama geri döndüğünde sevdiği kızın başka bir adamla birbirlerini sevdiklerini öğreniyor. O adamı da (rahip olur kendileri) daha önce Gilliat kurtarmıştı denizden. Yani herkese merhem olan Gilliat kendine bir parol bile olamıyor ve aşkını kalbine gömüyor. Denizin derinliklerinde roman da son buluyor.
Deniz İşçileri
Deniz İşçileriVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,737 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.