Gönderi

**1** 1'in Sembolik Anlamı: Geometrik olarak noktayı temsil eden bir, Pisagorcular ve onların etkisindeki düşünürler tarafından gerçek bir sayı olarak kabul edilmezdi. 1 sayı değildir, fakat bir üretici veya "ana" dır. Diğer bütün sayıların başlangıcı ve temelidir. 1 sayıların ilk türeticisi ve tek sayı olmakla birlikte hem erkek hem de dişi olarak değerlendirilir, Bir aslı Bir'in, bir ikincisi tanrımn, iki kutba ayrılmamış varoluşun sembolüdür. Tüm dinlerde Tanrının sembolü ve sayısı olarak kabul görmüştür. Tanrımn ideal sembolüdür, çünkü tanrı manadır ve böyle olduğunda çokluk içinde görünmeye mecbur olan maddi niteliklerle ilgisi yoktur. Bu şekilde 1'in zıddı yoktur ve görünüşte tanrıya zıd düşen olumsuz ilke bile sonunda iptal edilir veya Birlik'le bütünleşir. 1 olarak Tanrı da kendi varlığında tek olan Bir kadar Mutlak Bir' dir.

**İSTANBULDAKİ TILSIMLAR** Araştırmacı Galip Kaynak'ın yayınlanan bir gazete yazısı İstanbul'u koruyan 23 tılsımdan söz eder. Kaynak olarak gösterilen Evliya Çelebi Seyahatnamesi oldukça ilginç olup onun renkli kişilğinden ve buna bağlı gözlemlerinden yansıyan anlatımları günümüze dek gelebilmiştir. Ancak daha analitik gözlemleriyle dikkat çeken Petrus Gyllıus'un İstanbul konusundaki kitapları Türkçemize kazandırıldıktan sonra çok daha detaylı gözleme imkanı bulunmuştur. Evliya Çelebi Seyyahatnamesi'nde 17. yy İstanbul'unu anlatırken, daha önceki dönemlere ait birtakım kayıtları da ortaya koymakta, Roma-Bizans dönemine kadar işlevini sürdürdüğüne inanılan tılsımıardan detaylar vermektedir. Bu tılsımıarın 27 adet olduğu bilinmesine rağmen, Çelebi ancak 23'ü hakkında bilgi sahibidir.

**Agni** Agni: Onu doğuran ışın gibi, ışıkla (ya da nurlu) bir ilke olarak tasavvur edilir. Ateş de edilgin öğe olan suya kıyasla etkin öğe olarak kabul edilir. Swastika'nın ortasındaki Agni, aynı zamanda hırıstiyan simgeciliğindeki dört ırmağın kaynağındaki kuzudur. insan ve Vedenta'ya göre oluşumu 3bl Dante'nin batimliği 4bl.Alem'in Meliki 9bl.

**Yüzük sembolizmi** yüzüj yaklaşık 4.800 yıllık, Eski Mısır'a dayanan bir tarihe sahip. Yüzüğün atası olarak Eski Mısır' da uygulanan kenevir türü bitkilere yüzük şeklinin verilmesi yer almaktadır. Yüzüğün niteliği, doğaüstü güçlere ve ölümsüz aşka bağlanıyordu. Bu, aynı zamanda eski toplumlarda büyük önemi olan güneşin ve ayın şekli idi ve bir olmanın sembolüydü. Romalılar yüzük malzemesi olarak bitki yerine güç ve kalıcılığın sembolü olan demiri kullanmaya başladılar. Bu aşamada evlilik sembolü yüzük, sadece kadınlar tarafından takılan, bir anlamda kocalarının mülkiyetinin göstergesi olma amacı taşıyan birer nişane idi. Hem Romalılar, hem de Mısırlılar yüzüğü sol ellerinin dördüncü parmağına takıyorlardı. parmakta yumuşak metal fazla aşınmıyor ve parınağa da fazla zarar vermiyordu. Daha sonraları yüzükler şekiller almaya başladı. Eğimleri bol, sarmal vb .. Bu yüzükler ilk olarak yallaşık 2.000 sene önce Asya' da ortaya çıkıp, ilk ticaret yolları ile daha çok evlilik amaçlı kullanıldıkları Orta Asya'ya geldi. Özellikle sultanlar ve şeyhler tarafından, bütün eşlerinin sadakatlerinin güvencesi olarak takılırdı. Bu dönemlerden sonra yüzükleri ve üzerindeki taşların özel güçleri olduğuna inanılınaya başlandı. Bu inanış Avrupa'ya da yayıldı. Türklerin müslümanlıktan önce "zerduşi" yani ateşe inandıkları dönemlerde ise yüzüklerin özel güçleri ve insanı koruduğuna inanılmaya başlandı. Sihir yapanlar çoğulukla metal ve taşlı yüzükler kullanmaya başlamışlardır. Özellilde aşk büyüsü yapan Avrupa'lı büyücüler, özel istedikleri taşları seven veya sevilmesi istenenierin parmaklarına yüzükleri takılınasını istemişlerdir.

**7-4-3** 7'nin Sembolik Anlamı: Tanrı ile dünyayı birleştiren sayı olarak tanınır. Yedinin yerle göğü birleştiren bir sayı olduğucia söylebenilinir. Bu anlamda dört dünyanın temel yönleri üç ise gök'le bağlantılıdır. 7 aynı zamanda Güneş'e ait olup Erkek cinsiyete sahip bir sayıdır. tarihte mitolojide ve kutsal kitapların çoğunda yer alan bir sembolik değere de sahiptir.

**Altın Oran** Altın Oran: Doğada sayısız canlının ve cansızın şeklinde ve yapısında bulunan özel bir orandır. Doğada bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, yüzyıllarca sanat ve mimaride uygulanmış, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Doğada en belirgin örneklerine insan vücudunda, deniz kabuklularında ve ağaç dallarında rastlanır. Platon'a göre kozmik fiziğin anahtarı bu orandır. Altın oram bir dikdörtgenin boyunun enine olan "en estetik" oranı olarak tammlayanlar da vardır. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır. Göze çok hoş gelen bir orandır. Altın Oran; CB 1 AC =AB 1 CB = 1.618; bu oranın değeri her ölçü için 1.618 dir. Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle birnoktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB)oranına eşit olsun. Altın Oran, pi gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1.618033988749894 ... dür. (noktadan sonraki ilk 15 basamak). Bu oranın kısaca gösterimi: olur. Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, PHI

**21** 21: Mükemmellikle bağlantılıdır çünkü kutsal 7 ve 3'ün çarpımıdır.

**Pre Animizm** Pre-Animizm: evrenin dünyanın canlı olduğuna inanan canlıcılık tabir etiğimiz animizm öncesi soluk nefes hayat anlamlarını taşıyan henüz ifadelendirilmemiş canlı cansız ayrımının henüz yapılmamadığı ruhaniyet döneminin ifade ediliş biçimi.

**Cin** Cin: Cin kelimesinin en belirgin manası "örtülü" ve "gizli" demektir. Bu da Cin'in duyu organlarmdan gizlenen bir varlılc olduğunu ortaya koymaktadır. Tanınmayan, bilinmeyen varlılc olarak da tercüme edilebilir. Terim olarak ise, duyulada idrak edilemeyen, insanlar gibi şuur ve iradeye sahip bulunan varlık türü anlamına gelmektedir. Metapsişik bilgilere göre "cin" ismi verilen varlıklar ilcinci boyutun varlılclarıdır. Üçüncü boyutun varlıkları olan bizlerin daha altınciald bir boyuta ait varlılclardır. Farklı frekanslarm varlılcları olmamız nedeniyle onlarla herhangi bir bilgi alışverişinde bulunmamız söz konusu değildir. Kur' an-ı Kerim insanlarm haricindeki farklı varlılclarm tümüne birden "cin" tabirini kullanmıştır. Örneğin bedensiz bazı varlıklar için de yine aynı tabir kullanılırııştır. Kaynalc Ergun CANDAN, Kur'an-ı Kerim'in Gizli Öğretisi, Sınırötesi Yayınları