Durmak, kendini yere bırakıvermek, uzanıvermek, eğreltilerin arasında kaybolmak, o çok sevdiği miniğine gitgide daha sıkı sarılarak yüksek otların arasına eriyip karışmak istiyormuş. Ama ayaklarındaki küçük tilkiler göz açtırmıyormuş. Koşuyor, koşuyor, koşuyorlarmış, kaçıp kovalamaya alışıkmış onlar. Koşuyor, yerden havalanıyor, korkusuzca ve mükemmel koşuyorlarmış. Nereye? Nereye doğru koşuyorlarmış? Korkmayın, onlar nereye gideceğini bilir, yolu bilir onlar, kurtuluş yolunu.