Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Psikanalitik kurama göre ergenlik dönemi, erinlik (püberte) değişimlerinin entegrasyon süreci olarak ele alınabilir ve Freudyen kurama göre ergenlik dönemi, çocukluk döneminin tekrarıdır (Parman, 1988). Ödipal dönemin rönesansında matemli bir dönem olarak tanımlanabilecek ergenlikte yası tutulan şey, kişinin benliğini oluştururken ruhsal çatışmalarla çocukluğu telef etmek zorunda kalışıdır. Bronstein (2010) ergenlikteki sembolizasyon gelişiminden ve manik defanslardan söz ederken ve bunun sembolizasyonun yaşa bağlı ilerleyici bir gelişim olduğunu vurgularken, Laufer (1984) “ergenlikte çöküş” üzerinde durur ve ergenlikteki hızlı büyümenin risklerinden ve cinsel gelişiminin aşamalarından bahsetmektedir ve Mitchell (1993) ise ergenlikte hem bağımsızlaşma arzusu hem de ayrılık arzusunun ilişkisel bağını ele almaktadır. (1163026) Mutlu gençlik çağı arayışları bu bağlamda hiçbir sonuç vermeyecektir çünkü ergen patolojik yasın tam olarak içindedir. ''Boşluk Çağı''nda hep var olan ancak artık tahammül edilemeyen boşluk hissinin, postmodern dünyada iyice karmaşıklaşarak narsisizmde adeta bir bebek patlaması çağının yaşandığı bu dünyada ergen, kimlik inşasını ''büyük insanları'' rol model alarak gerçekleştirmeye başlar. Ergenin rol model aldığı insanlar eninde sonunda onu doğuran ve büyüten kişilere bağlanır. Ergenin yasını patolojik olmaktan çıkarmak ve aileyle özdeşleşmek ergen için elzemdir. Bunun için ergenin her davranışının ''gençlik hatası'' olarak değerlendirilmemesi ve aile üyelerinin ortak çaba göstermesi gerekir. - İki Alıntının Kaynağı : dergipark.org.tr/en/download/art...
Ergenlik ya da Merhaba Hüzün
Ergenlik ya da Merhaba HüzünTalat Parman · Yapı Kredi Yayınları · 2021106 okunma
·
230 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.