Sevgican'ın babası Akın Bey, mahallenin tek fotoğ rafçısıydı. Bilmediği konu yok gibiydi. Her şeyden az buçuk anlardı. Biraz biyolog, fizikçi, tarihçi, ma- tematikçi, coğrafyacı, biraz da kimyacıydı.
"Kuzey Yarıküre'deki en dağınık dükkân kimin- ki?" diye sorulsa, doğru cevap, Akın Bey'inki olurdu kuşkusuz.
Uzun uzun konuşmasına rağmen insanları hiç sıkmazdı. Daldan dala atlardı. Evliya Çelebi'nin Se- yahatname'sinden, ev projelerine geçer, oradan da İkinci Dünya Savaşı'nı anlatmaya koyulurdu. Onu dinleyenler, bu kadar bilgiyi nasıl edindiğine şaşırır kalırdı.