Gönderi

Postacı Ve Fotoğrafçı
"Çok doğru," dedi Akın Bey. "Mahallenin çocuk- ları baktılar ki iş güç yok, dükkân çalışmıyor, fotoğ- raf falan çekilmiyor; her öğleden sonra mekânımı dolduruyorlar. Bize masal anlat, deyip duruyorlar." Nurettin Bey kafasındaki horoza aldırmadan, ağız dolusu bir kahkaha attı. Çantasını açtı. İçinde küçük paketçikler vardı. "Ben de aynı durumdayım," dedi. "Evlerden ev- lere reçel, hurma, kitap, domates tohumu gibi şeyler taşıma işini üstlendim. Bakıyorlar ki çantam boş, Nurettin Bey şu yumurtaları, Nihal Hanım'a iletir misin? diyorlar. Nihal Hanım'a yumurtaları götürünce, o da diğerlerinden eksik kalmıyor. Sana zahmet ol- du, diyor, al şu reçeli Zeycan Hanım'a götürüver..." Sevgican ve babası, Postacı'nın kafasındaki horoza baktılar. Nurettin Bey güldü. "Kafamdaki horozu nereye götürüyorum zan- nediyorsunuz?"
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.