Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Geceye Direnmeme
başlangıçta, ışığa doğru ilerlediğimizi sanırız; sonra o hedefsiz yürüyüşten yorulur ve kendimizi yere bırakırız. gitgide yumuşayan toprak artık bizi taşımaz, açılır. güneşli bir sona götüren bir güzergâhı boş yere izlemeye uğraşsak da içimizde ve altımızda koyu karanlıklar genleşir. kaymamız sırasında bizi aydınlatacak hiçbir pırıltı olmaz. uçurum bizi çağırır ve onu dinleriz. olmak istediğimiz her şey, bizi daha yukarıya yükseltme gücünü gösterememiş her şey, hâlâ üzerimizde durur. vaktiyle zirvelere âşık olan, sonra da hayal kırıklığına uğrayan bizler, sonunda düşüşümüze canı yürekten bağlanırız; tuhaf bir infazın aletleri olarak, koyu karanlıkların sınırına, geceye bağlı alınyazımızın hudutlarına dokunma yanılsamasıyla büyülenerek, düşüşümüzü tamamlamak için acele ederiz. boşluk korkusu hazza dönüştüğünde, güneşin aksi yönünde ilerlemek ne şanstır! tersine sonsuz, tabanlarımızın altında başlayan tanrı, varlığın yarıkları önünde vecde geliş ve kara bir hâle susuzluğu olan ''boşluk'', içine gömüldüğümüz alaşağı edilmiş bir rüyadır. başdönmesi bizim için yasa haline gelirse, bir yeraltı aylası taşıyalım, düşüşümüzün tacını... bu dünyanın tahtından indirilince, yeni bir şatafatın gecesini kutlamak için asasını da beraberimizde götürelim. (ama yine de bu düşüş -bazı dinlenme anları dışında- görkemli ve lirik olmaktan uzaktır. genellikle bir gece çirkefinin içine, ışık kadar vasat olan bir karanlığa saplanırız... hayat artık alacakaranlık içinde bir uyuşukluktan, pırıltılar ve gölgeler arasında bir cansızlıktan, o iç güneşin bir karikatüründen ibarettir yalnızca; o iç güneş ki bizi kendi dışımızdaki maddeden üstün olduğumuza haksız yere inandırır. hiçten fazla olduğumuzu kanıtlayan hiçbir şey yoktur. tanrılarla rekabete girdiğimiz, coşkularımızın ürküntülerimizi alt ettiği bu genleşmeyi sürekli olarak hissetmek için öylesine yüksek bir ısı tutturmamız gerekirdi ki birkaç günde bitip tükenirdik. ama parıldamalarımız anlıktır; düşüşler kuralımızdır. hayat her an çürümekte olandır; tekdüze bir ışık kaybı, gecenin içinde yavan bir dağılmadır; asasız, hilesiz, aylasız...)
Sayfa 44 - metis
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.