Gönderi

El fenerinden sonra hiçbir şey koyun postu şeyhin ününe ün katmaz. Günlerden bir gün köylüleri camiye toplar. Cami hınca hınç doludur. Şeyh Abdulhakim mindere kurulmuş. Önünde bir koyun postu serili. Şeyhin elinde ince uzun bir çubuk var. Faki'ler kaside okumaya başlar. Köylüler aşka gelir, zikr eder. Şeyh elindeki çubukla hızla posta vurur. Post yürümeye başlar. Yürüyen postu gören köylüler galayana gelir. Bağırışıp çağırışıp, feryat figan... Bazı müritler elbiselerini yırtar, göğüslerini yumruklamaya başlar. Ваzıları ise kendilerinden geçer, ağızlarından köpükler saçılır. Bir tek kendilerinden geçmeyen şeyhin yardımcıları ve şeyhin kendisidir... Şeyh işaret verir yardımcılarına, yardımcıları postu toplar. Postun altından dört farenin cıst sesleri yükselir, kimse bu sesleri duymaz...
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.