Gönderi

Farkında olmalı insan ...
Henüz bebekken "Dünya benim!" dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların "Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!" derecesine ufacık kaldığını fark etmeli ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli. Baskın yeteneğini fark etmeli sonra. Azrail'in her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan. Ve ölmeden evvel ölebilmeli. Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli. Yaratılışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı . Gülün hemen dibindeki dikeni ,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli. Eşine 'Seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli. Dolabında asılı 25 gömleğin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli. Zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli. Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli, fark etmeliyiz çok geç olmadan ...Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür....
Sayfa 12 - ÇINARALTIKitabı okudu
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.