Gönderi

434 syf.
10/10 puan verdi
Yeterince Zamanımız Olsa…
Ernest Hemingway’i çok seviyorum. Onun kitaplarını büyük bir keyifle ve heyecanla;soluk soluğa okuyorum. Çanlar Kimin İçin Çalıyor’da olduğu gibi Silahlara Veda’da savaşı tüm çıplaklığı ve acımasızlığı ile ortaya koyuyor. “Doktorlar kollarını omuzlarına kadar sıvamış, çalışıyorlardı. Kolları kasap kolu gibi kıpkırmızıydı. Yeterli sedye yoktu.”Alıntısında da olduğu gibi savaş alanını, yaralıları, savaşın yıkımlarını tıpkı bir film izler gibi okuyorsunuz. Kitap da çatışmalar olduğu gibi bir de aşk hikayesi var. Frederic Henry’yle Catherine Barkley’nin savaşın ve imkansızlıkların içerisindeki aşk hikayesi… Bu hikayede teğmenimiz bu maceraya çapkınlıkla başlasa da zamanla Catherine aşık olur. Catherine fazlasıyla hassas, nazik ve şefkatli bir kadın. Henry ise daha realist bir çizgide ilerleyen bir karakter tıpkı yazarın kendisi gibi… Bu yıl okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim. Son günlerde bir kitabı abartma hakkı tanısalar o da bu kitap olsun isterim. Bir Hemingway hayranı olarak… ;) “Aynı kişiymişiz gibi hissettik. Yüreğinin çarptığını duyumsadığımda öyle hissettim. Tek bir kişiydik.Bir kadının odadan çıkıp insanı sanki tüm dünyayı da beraberinde götürmüş gibi hissettirebilmesi kötü bir şey.” “İlk sevdiğiniz şey bir tepenin yamacı, son sevdiğiniz de bir kadınsa ve onu elinizden almışlarsa, siz de başka bir kadını değil, ille o kadını istiyorsanız; o da gitmişse, durumunuz pek parlak sayılmaz ve Tanrı’yı en baştan beri sevmiş olmayı dileyebilirsiniz. Ama sevmemişsinizdir. Bunun hakkında konuşmanın bir yararı olmaz. Düşünmenin de.”
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236,4bin okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.