Gönderi

Bir şeye daha üzülüyor. Denizinin enginliğiyle, dalgalarının gücüyle, uçsuz bucaksız kumsalıyla, geceleri gökyüzünü ağ gibi kaplayan yıldızların parlamasıyla, daha çocuk yaşındayken ona sonsuzluğu hissettiren, bu sonsuzluğa dalıp gittiğinde kendini çok önemsiz bulmasına yol açtığı için korkutan ama aynı zamanda dünya denen gezegene hayran bırakan Karasu’nun da ölmüş olduğunu görüyor. Karasu artık yok. İçini Karasu’yla birlikte evrenin de öldüğü gibi tuhaf bir his kaplıyor. Evrenin varlığını ilk orada, Karasu’nun ıssız kumsalında hissetmişti çünkü.
Sayfa 216 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.