Salik dedi ki: Onun niteliklerini bana anlat, ki gördüğümde Onu tanıyayım, yanına
vardığımda Onun için secdeye kapanayım. Dedi ki: ne yalındır, ne de mürekkep. Orta yolu
izlemediği gibi sapmaz da. Yer kaplamaktan ve bölünmekten münezzehtir. Cisimlere hülûl
etmekten beridir. İlli emanetlerin taşıyıcısı, yüksek sıfatların toplayıcısıdır.Önüne konulmuş
cisimlere yönelim maddeleri, onun yerine konulmuş maddeler gibidir. Zat ile girmediği gibi,
sıfatlar ile de hariç değildir. O bilinen bir vasıf, mev-suftan ayrılmayan bir sıfattır. Öncesiz
(kadim) ve müstağniden çıkmış muhdas (sonradan olmajdır. Ona bütün gizli sırları
bahsetmiştir. Yine gizli ve ulu bir mana bahsetmiştir. Gölgesi yoktur, Ona benzer bir şey de
yoktur. Aydınlatılmış bir aynadır O. Kendi hakikatini Onda tasvir edilmiş olarak görürsün.
Suretini gördüğün zaman, senin için belirginleşmiş demektir. Onu bil, çünkü senin arzun
budur. Artık arzuna ulaşmışsındır, sakın ondan ayrılma.
Daima arkadaşlara eşlik ettim, durmadan ufukları dolaştım, kervanlara katıldım,
viraneleri kat edip geride bıraktım. İş için damgalanmış develeri binek edindim. Yolun
tozunu dumanını savuran binekler döşeğimi taşıdılar. Denizlere biniyor, perdeleri, hicapları
yırtıp geçiyordum. Bu üstün şerefli suretin, (ki halife olarak adlandırılmış) illetin peşindeydim. Ayn'den ayrıldığım günden beri suretimi açık göremiyordum. Derken seni gördüm,
yalan yok, kendimi gördüm. Söyle, kimsin sen? Neredensin?