Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dünyada Hamal

Dünyada Hamal
@LeyanFerimah
Dünyada Hamal
Üniversite
5 Temmuz
246 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
***Aşktan kaynaklanmayan güvene itibar edilmez ***Kavuşma ile dinen özleme itibar edilmez. ***Histe ve his haricinde görülmeyen ünsiyete itibar edilmez. ***Terkleri de kapsamayan hayaya itibar edilmez. ***Genelleşmeyen, kendin hakkında verdiğin hükmün aynısını başkaları için de vermeni sağlamayan gayrete itibar edilmez. ***Uzaklığın aynısında
Reklam
Sen benim kimyamsm, simyamsın. Sen kalblerin iksiri, gayp bahçelerinin havuzusun. Seninle aynler yer değiştirir. Ey İnsan! İrade eden sensin, inanan sensin. Rabbin senden ve sanadır. Mabudun gözlerinin önündedir. İrfanların sana döner. Senden başkasını bilmedim. Sadece sana münacat ettim.
Zamanın biriciği, asrının eşsizi. Mülkünün tam ortasında. Mülkünün dışında tek bir şey görmemektedir. Onu görmek parlaklıktır, onu yitirmek körlüktür. Der ki: Garip bir şey işittim. Derken dördüncü semayı kesbetmek için veda ettim. Bir yol aramaya koyuldum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ey zahirlerin ayı ! Ey giyinmiş Yeşil ipekten bir entari! Kuru bir servetin maşuku oldun Ateşin alevi olmasaydı kuruyacak değildi Kısa bir süre orada hapsedildin Bunun için mahpesin sahibi diye çağrıldın Bir çok ilimlerle orada başkanlık ettin, göründü Sende. Eğer bu olmasaydı, başkan olmazdın Bu yüzden sen sekizin içinde dolaşırsın Ve yirminin içinde, gizlenen şeytanların Yüzer gibi koşan soylu bir at sırtında, şekil verilmiş ona Bakırdan, ki iflas eden sanatı bitirmiştir.
Sır, vicdanımda belirince Varlığım yok oldu, battı yıldızım Dönüştü kalbim rabbimin sırrıyla Cismimin güzelliğinin şeklinden yitip gittim Onunla Ondan geldim, Ona doğru gidiyorum Bir kafilede, en yüksek kararlılığımla Orada açtım fikrimin yelkenlerini İlmimin gizliliklerinden oluşan bir enginin dalgalarında Şevkimin rüzgarları ona doğru esti Denizde ok gibi akıp gitti İniş denizini aştım, derken Açıkça gördüm, ismim olmayanı Dedim ki: ey kalbimin gördüğü! Sevginizi vuruyorum okumla Sen benim ünsiyetim ve bayramımsın Arzuda gayem ve ganimetimsin
Reklam
O zaman sana yetene kanaat getir. Seni ilgilendirmeyenden de uzak dur... sonra alelacele dedi,
Salik dedi ki: Onun niteliklerini bana anlat, ki gördüğümde Onu tanıyayım, yanına vardığımda Onun için secdeye kapanayım. Dedi ki: ne yalındır, ne de mürekkep. Orta yolu izlemediği gibi sapmaz da. Yer kaplamaktan ve bölünmekten münezzehtir. Cisimlere hülûl etmekten beridir. İlli emanetlerin taşıyıcısı, yüksek sıfatların toplayıcısıdır.Önüne konulmuş cisimlere yönelim maddeleri, onun yerine konulmuş maddeler gibidir. Zat ile girmediği gibi, sıfatlar ile de hariç değildir. O bilinen bir vasıf, mev-suftan ayrılmayan bir sıfattır. Öncesiz (kadim) ve müstağniden çıkmış muhdas (sonradan olmajdır. Ona bütün gizli sırları bahsetmiştir. Yine gizli ve ulu bir mana bahsetmiştir. Gölgesi yoktur, Ona benzer bir şey de yoktur. Aydınlatılmış bir aynadır O. Kendi hakikatini Onda tasvir edilmiş olarak görürsün. Suretini gördüğün zaman, senin için belirginleşmiş demektir. Onu bil, çünkü senin arzun budur. Artık arzuna ulaşmışsındır, sakın ondan ayrılma. Daima arkadaşlara eşlik ettim, durmadan ufukları dolaştım, kervanlara katıldım, viraneleri kat edip geride bıraktım. İş için damgalanmış develeri binek edindim. Yolun tozunu dumanını savuran binekler döşeğimi taşıdılar. Denizlere biniyor, perdeleri, hicapları yırtıp geçiyordum. Bu üstün şerefli suretin, (ki halife olarak adlandırılmış) illetin peşindeydim. Ayn'den ayrıldığım günden beri suretimi açık göremiyordum. Derken seni gördüm, yalan yok, kendimi gördüm. Söyle, kimsin sen? Neredensin?
Cismim parçalanıp tuz buz oldu. Vadiye atılmış olarak kaldım. Nalınlarım ortadan kayboldu, geride bir azığım kaldı. Kevn gösterilmeyince bana, bir ayn ile ya-kınlaştırıldım.
Kalbim, bildiğimin yanında mukimdir. Onu görürüm, sizin yanınızdadır dilim Göz ucuyla cismime bakma Anlamlardan yararlanıp nimetlenmeye geri dön. Zatın zatının denizine dal, görürsün Objelerde görünmeyen harikuladelikleri. Müphem olarak beliren nice sırları Ki örtülüdürler; görürsün parıldayan ruhlarla Bir işareti anlayan onu korusun Yoksa oklarla öldürülür Aşkın Hallac'ı gibi; çünkü görünmüştü Ona hakikatin güneşi yaklaşarak Ve demişti: Ben, O Hakkım ki, Zamanın geçmesiyle değişmez zatı.
Her salikin amacı, izlediği, sülük ettiği yola uygundur. Kimisi kendi diliyle münacat eder, kimisi dilinden başka bir dille münacat eder. Hangi dil ile olursa olsun bir dille münacat eden kimse, bu dilin peygamberinin varisidir. Bu tarikatin mensuplarının dilinden duyarsın: Falan Musevî'dir, İsevî'dir, İbrahi-mî'dir, İdrisî'dir...diye. Kimisi iki, üç, dört ve daha fazla dil ile münacat eder. Kâmil o kimsedir ki, bütün dillerle münacat eder. İşte, gayesinin doğrultusunda hareket ettiği sürece sadece bu kimse Muhammedi'dir. Dönmediği sürece de makamında durmuş demektir. Çünkü bunlar içinde bu makarada helak olan kimseler de vardır, Ebu İkal gibi. Bu kimseler bu makamda ölür ve bu makamda hasredilirler. Bunların içinde merdud (döndürülmüş) kimseler de vardır. Ama bu helak olanın makamından daha mükemmeldir. Fakat merdud ile helak olanın bir makamda temessül etmeleri şarttır. Eğer helak edilen merdud makamlarından en yüksek makamda olursa, merdud kimse daha yüksektir, diyemeyiz. Fakat başta ikisinin makamda temessül etmelerini şart koştuk. Çünkü helak olanın makamından inen merdud, helak olanın mertebesine varıncaya kadar yaşar. Böylece aşağı inişte ondan fazla olur, sarkmada on- dan fazla olur, yükseklikte ondan fazla olur, telakkide ondan fazla olur
Reklam
gece benim ardımda taşıdım kara gençliğimi dağların damarında hep döşümde yaratkan, patlayıcı bir kimya beynimde hep manalı bir uçurum. ismet özel
***Kişilerin haksızlığa uğradıkları zaman başvuracakları en son merciidir hukuk. ne var ki yasalar her zaman hakkı korumadığı gibi hukuka başvuranlar da her zaman gerçekten haksızlığa uğramış insanlar değildir. herkes her durumda kendini haklı sanıyor dünyamızda, ve insanların birçoğu çıkarlarını da hak sayıyorlar. buna pek şaşmamak gerekir. *** Bazı hukuk fakültelerimizde "hak" "hukukla korunan menfaat" şeklinde tanımlanıyor. oysa günlük yaşamda olduğu gibi hukuk türetirken ve hukuku uygularken birbirinden dikkatle ayırdedilmesi gereken iki kavramdır hak ile çıkar. *** İnsanları yargılarken etik sorunları görebilmek için yargıç olan kişilerin buna göre eğitilmesi gerekir. *** Yargıç, kişilerin birbiriyle ilişkilerinde yaptıklarına veya yapmadıklarına ilişkin değer "muhakemesi " ve değer muhasebesi yapar ve birşey adına hesap sorar. *** Hak kimin hakkıysa o kişinin sahip olması gerektiği halde yoksun kaldığı, dolayısıyla ona muhakkak verilmesi/sağlanması gereken herhangi bir şeydir, ona borçlu olunan bir muameledir. işte bur yargıcın genellikle karar vermesi benlenen şey, davacının yoksun bırakıldığı ve ona muhakkak verilmesi/sağlanması gerektiği iddia edilen şeyin gerçekten öyle olup olmadığıdır, dolaysıyla yapılan haksızlığı telafi etmek haksızlığı yapanı da şu yada bu şekilde cezalandırmaktır.
Değerler ve amaçlar gibi anlam da insan dünyasının bir olgusudur. etik eylemde bulunmak, bir kültürün normlarına göre eylemde bulunmak değildir, ayrıca sırf mesleğimizin normlarına göre davranmak insan onurunu korumayı güvene altına almaz, etik bir yaşam yaşamaya kararlıysak, etik bilgiye, her şeyden önce de etik değer bilgisine ihtiyacımız vardır. Ahlak kelimes iTürkçede ve başka bazı dillerde belirli grupta belirli bir süre geçerli değer yargıları sistemi anlamında kullanılıyor. bunlar yazılı olmayan yargılardır. İndüksyonla türetilen bu normlar kuşaktan kuşağa empirik bir şekilde aktarılır.
Eşitsizliğin daha fazla olduğu toplumlarda her türlü ruh hastalığı daha yaygındı. Eşitsizlik arttıkça depseyonun da arttığı buldular. gelir ve statü uçurumlarının muazzam olduğu toplumlarda, diyor Richard" bazı insanların son derece önemli, diğerlerinin ise hiç mi hiç önemli olmadığı" gibi bir his doğuyor, bu his sadece dipteki insanları etkiliyor değil, eşitsizliğin çok fazla olduğu toplumlarda herkes kendi statüsünü çok fazla düşünmek zorunda kalıyor. Bu da gitgide daha fazla insanın bu strese, bilinçdışı düzeyde, evrimsel tarihimizin derinliklerinden gelen bir yanıt vermesi anlamına gemliyor, başımızı önümüze eğiyoruz. kendimizi mağlup hissediyoruz. Böyle şeylere son derece duyarlıyız diyor Richard. Statü uçurumu çok fazla olduğunda, kaçışı olmayan bir yenilgi hissi doğuyor.
Gördüğünüz zararın sorumlusu kendiniz olduğunda, bir düzeyde bunu hak ettiğinizi düşünmeniz gerekir. çocukken incitilmeyi hak ettiğini düşünen bir yetişkin olduğunda da bundan farklı düşünmeyecektir.
içinde bulunduğunuz kültür sağlıklı olmadığında ortaya sağlıksız bireyler çıkıyor... hilarei tek yönlü ilişki yalnızlığa deva olamaz,... yalnızlık diğer insanların fiziksel yokluğu değil, hiç kimseyle önemli birşey paylaşmadığınız hissidir yalnızlık. etrafınızda bir sürü insan olmasına rağmen onlarla paylaştığınız önemli birşey olmadığında yine yalnızlık hissedersiniz. Nesnel bağlar ile algılanan bağlar arasında görece düşük bir korelasyon var. kopukluk daha fazla kopukluk doğuruyor. yalnız insanlar kendilerini kollayan kimse olmadığını, canları yandığında kendilerine yardım edecek kimse olmadığın bilinçdışı düzeyde bildikleri için tehlikelere karşı daha uyanık oluyorlar. Depresyon yalnızlığa yol açıyorsa, insanlara kendilerini daha da yalnız hissettirmenin bir fark yaratmayacağını düşünmüştü. ama yalnızlık depresyona yol açıyorsa, yalnızlığın artması depresyonu arttıracaktır. Yalnızlık hissetmeye itilen insanlar çok daha depresif, bağlantılı hissetmeye itilen insanlar ise çok daha az depresif hale gelmişti. derin bir yalnızlık, tanımadığınız birinden yumruk yemek kadar stres yaratıyor gibiydi. Dünyanın geri kalanıyla etkileşime girdiğinizde beyninizin ve duygularınızın nasıl değiştiğini anlamak istiyorsanız, önce tam tersi durumda ---- Yapayalnız hissettiğinizde, etrafınızdaki dünyadan kopmuş hissettiğinizde --- ne olduğuna bakarak yola çıkabilirsiniz. Kaygının sebebi beyinde gelen bir aksaklık değildi. sebep hayatta meydana gelin bir aksaklıktı. Akıl sağlığından bahsetmeyi bırakıp, duygu sağlığından bahsetmemiz gerekecek.
1.872 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.