Şekil daima değişmeye mahkûm bir
şeydir. Şekil fanidir, vücud gibi... Baki olan, ezelî olan ruhtur. Ruh
ebedîdir. Âkil, vücudun kuvvetine değil ruhun sıhhatine ehemmiyet verir. İçtimaiyâtta hükümetler, siyasî mecmualar, tahakkümler
fani ve vücutlar gibidir. Daima çabuk zevale erer. Fakat ruh, bütün
fani kuvvetlerin membaı olan ebedî ruh insaniyettir! İnsaniyet varlığı “milliyet” şeklinde tezahür ettirir. İnsaniyet, yani “milliyet” hiç bir
maddî tahakkümden müteessir olmaz. Çünkü ruhtur, çünkü ilâhîdir,
çünkü manevîdir.