"Çarpışmada yaralanan, arkadaşları tarafından savaş alanında tek başına bırakılan asker ölürken "Anne!" diye haykırır. Ama annesi orada yoktur, çok uzaklardadır, oğlunun yerde yattığından, ölmek üzere olduğundan haberi yoktur; yalnızca toprak ana vardır, hışırdayan ağaçları ve otlarıyla birlikte toprak ana o zavallı delikanlıyı ebedi uykusuna dalıncaya kadar kucağında sallar, "Uyu, oğlum, uyu, canım!" der. Ölmüş delikanlının göğsüne bir ağaçtan düşen çiçek, göğsünde bir şeref madalyası gibi durur."