Makul bir gerçeklik anlayışına sahip olduğu halde, kurbanlarının yüzüne ölümlerinden çok sonra bıçaklar saplayan, sonra bahçesinde elma ağaçları ve çim fıskiyeleri bulunan sevimli villasına giden ve oturup ailesiyle televizyon izleyen bir adam olan vaizin sıradan bir hayat sürebileceği fikrini inanılmaz buluyordu.