Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Duyduklarım doğru mu Dosto?
Artık, hiçbir şey derinlemesine duyumsan­mıyor. Derinliğe vakit yok. Tüm deneyimler, uçarcasına ya­şanmalıdır. Deneyimler artık taşınır mallar gibidir; alınır, atılır, canımız çektiğinde kullanılırlar. Yirminci yüzyıl de­neyimi, mağazadan bir şey satın almak gibidir. Dostoyevs­ki'nin, bir kız çocuğuyla giriştiği cinsel ilişki yüzünden de­rin bir suçluluk duygusuyla acı çektiği söylenir. Vicdan aza­bıyla kıvranıyordu Dostoyevski. Oysa bugün seyahat acen­teleri seks turları düzenliyor. Manila veya Bangkok'a uçarak çocuk fahişelerle istediğiniz kadar cinsel ilişki kurup huzur içinde evlerinize dönebiliyorsunuz. Tüketilen deneyim ruhu köreltiyor, vicdanı yok ediyor.
·
1.112 görüntüleme
Grekov Kafkayevski okurunun profil resmi
alıntıda bahsedilen olay hakkında; Kendisini Dostoyevski'nin hayran biyografi yazarı sayan Strakhov da, 1883'te dostundan söz ederek şunları yazıyor Tolstoy'a: "Kıskanç, huysuz, kötü bir insandı. .. Hayvanca şehvetinin, dişiliğe değin bir güzellik ya da sevimlilik düşüncesini akla getirmediğine dikkat ediniz. Ona en çok benzeyen roman kişileri, Yeraltından Notlar kahramanı, Suç ve Ceza'nın Svidrigaylov'u, ve Cinler'in Stavrogin'idir..." Strakhov, Dostoyevski'nin küçük bir kızın ırzına geçtiğini tekrarlıyor onu dinlemek isteyen herkese. Suçlamalarını Vangerov'la Viskovatov da doğruluyorlar. "Bir gün Viskovatov anlattı bana," diye yazıyor Turgenyev, "Dostoyevski kendisine bir kahya kadının getirdiği küçük bir kızla bir banyo içinde... olmakla övünüyormuş." Bulgakov'a gelince o "bu bir iftira olmayabilir" dernekle yetiniyor. Bu tartışmada taraf tutmak için belgeler açıkça kusurludurlar, ama Dostoyevski'nin aşk saplantısı bütün kuşkulan yetkili kılıyor şüphesiz. Netoçka Nezvanova'dan bu yana, Dostoyevski'nin kafası çocuksu şehvet düşüncesine takılıyor. "Peki! ne istersen yap bana şimdi. İşkence et bana, çimdikle beni, rica ederim çimdikle, çimdikle beni bir kez. Küçük sevgilim çimdikle beni..." "Öpüşüyorduk, ağlıyorduk, gülüyorduk. Dudaklarımız öpücükler altında şişiyordu." (Ergenlik çağına girmiş iki kızcağız söz konusudur.) Bu kızlar gibi, Karamazov Kardeşler'deki Liza da on altı yaşında bir isteriktir: - On altı yaşında ve kendini veriyor, diyor lvan... - Nasıl veriyor kendini? diye bağırıyor Alyoşa. - Nasıl olacak! Kötü kadınlar gibi... Suç ve Ceza'da Svidrigaylov on dört-on beş yaşlarında, sağır ve dilsiz bir kızcağızın ırzına geçmiştir. "Bir gün onu tavan arasında asılı buldular." Aynı gece Svidrigaylov kirlettiği bu çocuğu düşünde görecek ve intihar edecektir. Cinlerin Stavrogin'i de aynı düşü görecektir, çünkü o da bir kız çocuğunu iğfal etmiştir ve kurbanı, tıpkı Svidrigaylov'unki gibi kendisini asmıştır. Beş yıl arayla bir kitaptan öbürüne aktarılan bu konu, herhangi bir anı ya da kafanın herhangi bir içten kuruntusu tarafından aşılanmamış mıdır acaba? Dostoyevski bu öyküyü, Madam Korvin Krukovski'nin gösterişli salonunda, hatta genç kızların önünde anlatmaya dek vardırdı işi. On dört yaşındaki küçük Sofi, olayı Anılar'ında yazmıştır. Romanın kahramanı mutlu bir düşten uyanıyor, ve işte, gizemli bir sorumluluğun, uzak ve bağışlanamaz bir suçun baskısıyla yerlere serilmiştir. "Bir sefihlik gecesinden sonra, sarhoş arkadaşlarının itmesiyle, on yaşında küçük bir kızın ırzına geçtiğini hatırladı bir seferinde..." diye yazıyor Sofi. Dostoyevski, Svidrigaylov'la Stavrogin anlamında gerçek bir ahlaksız mıydı, yoksa onda, önlenmiş geçici bir istek mi söz konusudur sadece? "Onun betimlediği kendisi değildir," diye yazıyor Gide, Günlük'ünde "eğer büsbütün kendisi değilse bile olabileceği kimseydi". Dostoyevski'nin bir çocuğa karşı cinsel istek duymuş olmasını ve düşünde kurduğu bu tek şerefsiz eylemin onun tüm yaşamını zehirlemeye yetmiş olmasını neden kabul etmemeli? Belki de işleyebileceği bu uza geçme günahını o, ulu bir sanrı içinde, kafasında canlandırıyor. Onunla yükleniyor, bir çeşit marazi tat almayla onun suçunu kabulleniyor. Bir başkasının önünde hayasızca küçülmenin sevincine değer biçiyor. Hangi başkası! Turgenyev, dünyada en çok nefret ettiği, en çok hor gördüğü insan. "Kimi zaman, insanın bir kuruntu için bir suçun sorumluluğunu yüklenebileceğini çok iyi anlıyorum ve bu kuruntunun ne menem bir şey olduğunu tahmin ediyorum." Dostoyevski'nin cinsel sorununun çözümünü bu tümce içinde aramak gerekir gibi görünüyor.
Dostoyevski
Dostoyevski
, s.353-354 1183te yüklü bir para karşılığı dostoyevskinin anılarını yazmayı kabul eden strakhovun dostoyevski hakkında yazdıklarından haberi olan dostoyevskinin eşi anna ise bu konu özelinde; "Ne çılgın iftira!.. Eğer Nikola Nikolayeviç (Strakhov) yaşamakta olsaydı, onu bulmaya gidecektim hemen, ve yaşıma başıma bakmadan, iki tokatla alçaklığının cezasını verecektim." ''On yılı aşkın bir zaman süresince Strakhov, Dostoyevski'nin iş arkadaşı, onun güvendiği, koruduğu kişi, onun dostu olmamış mıydı? Mademki çalışırken "tiksinme" duyuyordu, öyleyse bu biyografiyi yazmayı neden reddetmemişti?'' der.. anna bu konu özelinde tolstoy ile de mektuplaşır.. yine
Dostoyevski
Dostoyevski
adlı kitaptan s.435-439..
1 önceki yanıtı göster
Niçeda okurunun profil resmi
Paylaşımınız için teşekkür ederim :) kitabı kesinlikle okuyacağım, incelemeniz varsa onu da okurum.
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.