Gönderi

Ama asla bir yerde durup kalmamalı, aynı yöne doğru elden geldiğince dümdüz yürümeli ve başlangıçta o yönü seçmede velev ki sadece tesadüf tayin edici olsa da, "cılız gerekçelerle" yön değiştirmemelidir: zira bu yolla dosdoğru istenen yere gidilemese bile, hiç değilse sonunda, muhtemelen bir ormanın ortasında kalmaktan daha iyi bir yere varılacaktır. Böylece hayat meşgalesi çoğunlukla hiç geciktirilmeye gelmediğinden, şu çok kesin bir hakikattir ki en doğru kanaatleri ayırıp seçmeye muktedir olmadığımızda, ona en yakın kanaatleri takip etmeliyiz; kanaatlerden hangilerinin doğruya diğerlerinden daha yakın olduğunu ayırt edemesek bile, yine de bazılarında karar kılmamız ve sonradan da bunlara pratiğe yönelik olmaları itibariyle şüpheli kanaatler gözüyle değil, [seçimimizde] bize karar kıldıran sebep öyle olduğundan, doğru ve kesin kanaatler gözüyle bakmamız gerekir. Bu ise beni, zayıf ve kararsız insanların vicdanlarını rahatsız eden, sıradanlaşmış pişmanlıkların ve sendelemelerin hepsinden o andan itibaren yakamı kurtarmada mahir kıldı; zayıflarla kararsızlar ise sebat etmeden sürüklenip gider ve pratikte iyi kabul ettiklerinin, sonradan kötü olduğuna hükmeder.
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.