Sadece bir insan, başka bir insanı duygula rını anlayıp, duygudaşlık duyabilirdi. Duygu daşlık beliiki sadece insanlığa özgüydü. Oysa pek çok canlıda zeka vardı. Karşındakinin hislerine duygudaşlık duyma kabiliyeti aynı zamanda zarar görmemiş, içgüdüsel bir grup psikolojisini gerektirmekteydi. Doğada yalnız yaşayan örümcek gibi canlılar için bu duygu tamamen gereksizdi, hatta bu his örümceğin bilinçli bir şekilde avının yaşama isteğini fark etmesine neden olup onun içgüdüsel yaşa ma yeteneğini tamamen ortadan kaldırırdı.
Bunun sonucunda hemen hemen tüm yırtıcı hayvanlar, hatta kedi gibi gelişmiş memeliler bile açlıktan ölmüş olurlardı.