Ali Bey'in daha önce Seyahat Jurnali adlı eserini okumuştum. Kendisinin oyun yazarı ve tiyatrocu kimliğinden haberim yoktu. Aslında yaşadığı dönemde “Osmanlıların Molière’i" olarak tanınıyormuş. Ayrıca Molière’nin oyunlarının çevirilerini yapıp edebiyatımıza kazandırmış.
Öncelikle dönemin yani Tanzimat Döneminin yazarlarına ayrı bir saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. Baktığımız da dönemin yazarları Edebiyatımızı zenginleştirmek ve batılılaşma yolunda halkımıza yardım amaçlarını gütmüşler.
Kitap bir tiyatro metni ve iki oyundan oluşuyor. Her iki oyunda da durum komedisi ön plana çıkmış.
Ayyar Hamza da dalkavukluk da ustalığını gösteren bir uşağın iki aileye karşı oynadığı oyunları anlatan bir hikaye bizi karşılarken, Kokona Yatıyor da ise daha komik bir olayın ve daha az karakterlerin olduğu bir durum seyirciye sunuluyor...