Gönderi

198 syf.
7/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Hepimiz kendimizle karşılaşırız hayat boyunca. Bu karşılaşmalar olanları gözden geçirmekten oluşur çoğunlukla, bir nevi ders tekrarı. Düzenli olarak yapıldığı takdirde insan kendi fikirlerinin ne kadar değişken olduğunu da fark edebilir en nihayetinde. Herta Müller'in Nobel Edebiyat ödülü sahibi bu eserinde, isimsiz karakterimizin çağrıldığı sorguya giderken bir buçuk saatlik tramvay yolculuğunda kendisiyle yüz yüze gelişine tanıklık ediyoruz. Baş karakterimiz bu bir buçuk saatlik yolculuğu kendisiyle baş başa kalmak için bir fırsat olarak görüyor ve başlıyor anlatmaya. Ana fikir olarak düşünecek olursak; ana karakterimizin aslında işkence gibi geçebilecek bir buçuk saatlik yolculuğu rahatlatıcı bulması ve kendi karmaşık hayatı peşini bırakmasa da en azından bir süre nefes alabilmesi; yerine göre kendini anlaması, yerine göre kendini suçlaması ve yerine göre yeni farkındaliklar edinmesi pek çok noktaya parmak basıp içine çok güzel ve yerinde politik ve sosyal göndermeler yerleştirilebilecek bir konu. Nitekim de bu şekilde bir yol izlemiş Müller. Fakat benim kendi açımdan eksik gördüğüm nokta ilgi çekicilik. Açıkçası kitabi okurken herhangi bir merak unsuru hissedemedim ve son sayfalarda fazlasıyla aksamalar yaşadım. Kısa bir kitap olmasına rağmen anlatımı ve olaylar bir süre sonra sıradanlaştığı için sürükleyicilikten bahsedemez oluyorsunuz. Bu yüzden, konusu ve istediği noktalara parmak basmak konusunda başarılı fakat akıcılık açışından benim için zayıf kalmış bir eser oldu "Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım".
Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım
Keşke Bugün Kendimle KarşılaşmasaydımHerta Müller · Siren Yayınları · 2015469 okunma
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.