Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

242 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
BENİ YAK KENDİNİ YAK HER ŞEYİ YAK
YouTube kitap kanalımda Fahrenheit 451 kitabını önerip distopya türünü anlattım: ytbe.one/DNo1wRTFR1g Beni yak, kendini yak, her şeyi yak. 1954'te ilk olarak Playboy dergisinin sayfalarında boy gösteren Fahrenheit 451, bundan tam 63 yıl sonra da kitaplığımın sağ alttan 3. rafında günümüzden 500 yıl sonrasını anlatmak için boy gösteriyordu. Dile kolay 63 yıl onu hiç yaşlandırmamıştı sanki. Ebeveynlerimle tam olarak yaşıt olan Fahrenheit 451 sanki yerinde dururken bile bana o kadar yıllık deneyimiyle bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi kibritli ve alevli kapak tasarımıyla. "Beni okumazsan Sezen Aksu'dan Her Şeyi Yak parçasını açar ve sana bütün kitaplarını yaktırırım ulan!" diyordu sanki yerinden. Ve onu elime aldığımda kitaplıktaki yüzlerce diğer kitap bir tek ondan korkar oldu. Hayvan Çiftliği'ndeki hayvanlar o çok hayal ettikleri değirmeni kurmayı bırakıp yanmamak için çiftliklerine sığındılar, Küçük Prens kitabın üstündeki kibritleri gerçek sandı ve zaten küçücük olan gezegenine beğenmediği dünyadan insanları çağırarak yanmamak için ısı izolasyonu yaptırdı, Kürk Mantolu Madonna olan Maria ise yaz kış giydiği kürk mantosunun içinde zaten aşkın ateşinden patladığı için Fahrenheit sonsuz derece de olsa yanmaya hazır bekliyordu. Bir tek Umberto Eco'nun Gülün Adı kitabındaki kütüphane bu kitabı dört gözle okumamı bekliyordu. Bir gün bütün polislerin olayları durdurmak yerine olayları çıkaranlardan olduğu, bir gün bütün ambulansların hastaları tedavi etmek yerine hastaları öldürdüğü, bir gün bütün itfaiyelerin de yangınları söndürmek yerine yangınları çıkaranlardan olduğu ters mantıkların dünyası. Bu distopyada 155'e, 112'ye, 110'a yer yok. Acil durumda aranacak ilk numara sensin çünkü. Artık Burger King'in "Ateş seni çağırıyor!" reklamında da, yazın apaçilerin giydiği ateş desenli şortta da aklıma ilk Fahrenheit 451 gelecek. Çünkü ihtimal dahilinde bile olsa kitapların dünyada yakılmış, yakılıyor ve yakılacak olması insanın geleceğini kömür renginde karartan bir olgudur. Zaten fizikçi Pierre Curie geçmişte yakılmış her türlü kitap için şu sözü dememiş midir? : "Endülüs Kütüphanesi'nden otuz kadar kitap kurtuldu, onlarla atomu parçaladık. Eğer yakılan bir milyon kitabın yarısı kurtulmuş olsaydı, şu anda galaksiler arasında geziyor olurduk." Belki ne Endülüs Kütüphanesi'ne ne de Cambridge Üniversitesi Kütüphanesi'ne sahip olabiliriz evet, ama distopya olarak gördüğümüz süreçleri birilerinin ütopyası olarak görmesini engellememiz bizim hayat gayemiz olmalıdır. Ağaçların rant uğruna kesilmesi kitap yakmakla eşdeğer değil midir? Onların ütopyası ağaç kestikleri alana hafriyat kamyonlarını yollamaksa bizim de ütopyamız en büyük hafriyat kamyonumuz olan ruhumuzu ve beynimizi aktif olarak kullanmaktır. Çünkü Fahrenheit 451'in başrolü Montag gibi her ne olursa olsun fikirlere kurşun işlemez. Sisteme ve medyanın Requiem for a Dream misali çekiciliğine her ne kadar savaş açarsak distopya-ütopya dengesinde de o kadar mantıklılaşır, o kadar ütopikleşiriz. Annelerimiz yemeklerin pişme derecesini biliyor olabilir fakat biz de artık kitapların yanma derecesini biliyoruz. Bir gün 110'u aradığınızda evde sarılacağınız ilk şeyin kitaplığınız olması dileklerimle. Çünkü kitapların ne varlığı ne de yokluğu bize yetiyor.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,1bin okunma
··
1.948 görüntüleme
Samet Ö. okurunun profil resmi
Oğuz eline sağlık, kitabın hakkını veren bir inceleme olmuş. Ben de distopyalara daha çok değer veririm geleceğe ve şimdiye yazılmış birer mektup oldukları için. Bana kalırsa 500 yıla kalmayacak, kitaplarla birlikte insanlık da yakılacak. Yanılmayı umarım. Ama insanoğlu hatalarından ders almak yerine görmezden gelmeye devam etmezse... 3 sene sonra gelen edit: Artık sitenin müstakbel büyük şakşakçılarından biri olarak son cümledeki kibirli ve iki yüzlü insanlık portresinin hayat bulmuş versiyonuna dönüşmüş olan birini görmek bayağı gülünç bir trajedi. :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Görmezden gelmek en başarılı yaptığımız şeylerden biri dostum, yeraltı edebiyatı severi olarak bunu en iyi anlayanlardan biri de sensin biliyorum. :) Teşekkür ederim yorumundan ötürü, distopyalar hayatımı çok yönde etkilemiş bir yazın türüdür. Hayatımın her anında aklıma gelirler anlattıkları gibi bir dünyaya gittiğimizin sinyallerini verdikleri için.
sevim okurunun profil resmi
Azımsanmayacak çoğunlukta pek çok okur çeviriden dolayı, anlatımın pürüzlü ve yer yer anlam kaymalarını içeriyor, şeklinde söylemlerde bulunuyor. Ne kadar doğrudur bu, okuması gerçekten zor mu? Bir türlü başlayamadım ama senin incelemeni okuyunca da başlamak istiyorum. Sürüncemedeyim 🤦🏻‍♀️
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
kitabı 4 yıl önce okuduğumda sevmiştim ama şu anki birikimimle düşündüğümde o kadar etkileyici bir distopya olmadığını düşünüyorum. dili ve üslubu zaten zayıf, içerik olarak güzel bir fikir olsa da yazarın dili etkileyici bir şekilde kullanamadığını düşünüyorum. 1984, cesur yeni dünya, hatta ülkemizden filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca ve köpekli çocuklar gecesi buna bin basar bence -çeviri konusunda bir sıkıntı yaşadığımı hatırlamıyorum
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Büşra okurunun profil resmi
Aşırı merak ederek aldim bu kitabı en kısa zamanda okuyacağım 💪🏻
Aysun Baran okurunun profil resmi
Ne güzel yorum öyle 👍(ancak bu şekilde ifade edebildim)teşekkürler 😇
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.