Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Uyarı: Din ve tanrı konusunda hassas olanlar incelememi okumayı şimdiden bırakabilir. Marquis De Sade'ın tanrı, cehennem, cennet gibi ütopik, kutsal kitaplarda bolca sözü edilen kavramlarla maytap geçtiği muhteşem kitaptır kendileri. Sade bu kitabı özel olarak yazmamış, diğer kitaplarındaki tanrıyla ilgili bölümler derlenerek bu hale getirilmiştir. Kitabın üslubu rahatsız edici ve sert. Sonra uyarmadı demeyin. Hiçbir sansür gerektirmeden yazar aklından ne geçiyorsa yazmış. Eh, nedir peki bu tanrı? İnsanın zavallılığının bir göstergesi, sığınacak bir liman mı? Hayatını anlamlandırmaya çalışan acizlerin son durağı mı? Kibrin evrilebildiği nokta mı? Yoksa cehaletten doğan öylesine bir cevap mı? Bilemiyorum. Belki de hepsi. Farklı toplumların kabul ettiği insanoğlunun ortak aptallığı, diye buyuruyor Sade. Bilinmezi başka bir bilinmezle açıklamayı bir cevap sayanların ortak noktası. "Bunlar kendi kendine mii oluştu aklınız yok mu?" diye hönkürürken "Tanrı kendi kendine mi oluştu?" sorusunu soramayanların veya da. Hiçbir kanıtı olmadığı halde dünya üzerinde milyonlarca can alan, milyonlarca beyni uyuşturan kocaman hayali bir katil. Devletlerin halk üzerinde egemen olmak için kullandığı, halkı en çok sömüren bir hırsız. Sefalet içinde yaşayan insanları en kolay mutlu etmenin yolu, bu sayede haklarını aramamalarını sağlayan muhteşem bir panzehir! Nedir tanrı? İnanmak için hiçbir sebep bulamadığım, zaman zaman bilimin en büyük düşmanı, zaman zaman insanlar arasındaki ayrışmaya en büyük sebebiyet veren ak sakallı bir dede. Dokunmanın, hakkında konuşmanın en büyük tabu olduğu, insan canından bile kutsal kabul edilen görünmez bir hayalet. Birkaç bin yıl önce mağaralarda birileriyle konuştuğu söylenen fakat gerçekte kimsenin hakkında bir şey bilmediği. Söylenenin aksine insan ateist doğar, bütün bu olgular ona daha sonradan zorla kabul ettirilir. Zaten bütün bu insanlar öğretilerine sonsuz bir güven içinde olsaydı, din ve tanrı denilen olgu 4-5 yaşlarında akledemeyen bir çocuğa dayatılmak yerine, 15 16 yaşlarında düşünebilen yarı çocuğa kavratılsaydı nüfusun büyük çoğunluğu bütün bunları zaten saçma bulurdu. Böylelikle tartışmalara "tanrının var olması kabulüyle" başlayacak kadar boş özgüven sahibi de olmazlardı. İspat yükümlülüğünün kendilerinde olduğunu baştan kabul ederlerdi. Tanrı nedir? Küçükken, ufak bir çocukken televizyonda gördüğüm hayali kahramanların varlığına inanır, onlarla konuşurdum. İşte tanrı da yetişkin bir insanın çocukluktan devam eden tek hayali kahramanıdır.
Tanrıya Karşı Söylev
Tanrıya Karşı SöylevMarquis de Sade · Versus Kitap · 2009634 okunma
··
3.714 görüntüleme
ghost okurunun profil resmi
ilk cümlendeki uyarıya rağmen okuyup yorum yazanlar olmuş. bunlar eğitilmez
Samet Ö. okurunun profil resmi
The word God is for me nothing more than the expression and product of human weaknesses (A.Einstein, Letters to philosopher Eric Gutkind)
Fatih şıvkın okurunun profil resmi
Şimdiye kadar okuduğum en iyi inceleme. Özgürce düşünebilen birisi zaten farklı bir şey diyemezdi. Yorumlarda risalei bilmem ne diyenler olmuş. Ne kadar komikler. Kendi akıllarını kenara koymuş ne idüğü belirsiz adamların peşinden gidiyorlar. Ahlaklı olmak için dindar olmak gerekmiyor. Tam tersini 20 yıldır bu ülke yaşıyor. Adam ne kadar günah işlerse işlesin hacca gidip, cami yaptırınca olayı halledeceğini düşünüyor. Ben müslüman değilim. Beni affedecek bir tanrı yok. Bu yüzden davranışlarımdan daha çok sorumluyum. Bu yüzden kimseye zarar vermeden geberip gitmekten başka isteğim de yok
Pamuk Şeker okurunun profil resmi
Sevgili kardeşim anlaşılan düşünmeyi seviyorsun bu yüzden Bende sana üç beş kelamda bulunmak istiyorum. Bilindiği gibi dünyamız yuvarlaktır aynı zamanda güneşin etrafında dönmektedir ve bize bu bilgi kuranı kerim yüzyıllar öncesinden -Dünya'nın bir düzlem olduğu, bir öküzün başının üstünde sabit durduğu sanılan 14.yy.da haber verilmiştir. Peki bu sefer ben sana soruyorum okuma yazma bilmeyen peygamber bunu nasıl bildi. Yoksa o bir dahimi yada belki o zamanlarda roket falan yapıp uzaya çıkmış. Amacım seninle tartışmak değil yanlızca fikrimi beyan ettim.ve düşüncenize saygı duruyorum
Orçun Kalfa okurunun profil resmi
Absürt bir inceleme olmuş. Merak ettiğin tüm soruların cevabı elbette var. Fakat amacın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Daha baştan bir yaratıcının varlığını kabul etmeyerek başlıyorsun işe oysa inananlar ( kendi adıma) sorgulayarak müslümanlığa adım atıyorlar. Yaratıcıya inanmak bir tercih değil tamamen aklın gereğidir.
(D) okurunun profil resmi
Ben bu şeyi yazana ne yazar ne de ortaya çıkana kitap derim.
Bora Kartay ALTINTAŞ okurunun profil resmi
İnsanlar öldüğünde Tanrının buna müdahale etmemesi, Ve devletlerin Tanrı adına hırsızlık yapmaları, Veyahut Tanrının kendi yarattığı varlık konusunda bilgi sahibi olmaması gibi argümanlar Tanrının sahip olduğu, Hikmet, Rahmet, Merhamet, Adalet, Kudret ve İlim gibi sıfatlarının doğruluğu hakkında bir sorgulama içermektedir ve Tanrının bu sıfatlara sahip olup olmadığı farklı bir tartışma konusudur, Tanrının olmadığının delili değil, Belki Tanrının şahsının ve İlmi Zatının sorgulanmasıdır, Şimdi bilinmezi başka bir bilinmezle açıklamış olmuyorsun, Bilinmeze ışık tutarak aydınlatmış oluyorsun, Bu Evren nasıl oldu? - Tanrı yarattı, Tanrı Nasıl Var Oldu?- Kendi kendine oldu, Tanrının varlığı üzerine olan argüman bu kadar sığ değil, Tek bir yanıt ve öylesine delilsiz uydurulan bir hayalet den öte Varlık olarak ele alalım, Bütün bu evren ya kendi kendine var oldu, Ya yapı taşları olan hücre zerre atom çekirdek bu evreni oluşturdu, Yada Akıllı ve İradesi olan bir Yaratıcı bu evreni var etti, Akıl ve mantığın iktizası üçüncü seçenek üzerinedir, Çünkü diğer ikisinde bu evrenin var olması için beklenilen güç, ilim irade bilgi ve hayat gibi özellikler karşılanmıyor, Bu da bilimin ve bütün alt bilim kategotilerinin tek bir Sanatkarın Sanatı ve onun hikmet dahilindeki Sanatını inceleyen alanlar olduğunu gösteriyor, Peki şu soruya gelelim Tanrıyı kim yarattı? Yaratmak, Yaratılmak bu kavramları iyi anlamak gerekiyor, Zatında olan yaratma özelliği onu yaratıcı yapan şey, Ben bir yaratıcı değilim, diğer insanlar ve canlılar değiller çünkü beşer doğada var olanı işler, Yoktan var etmez, Bu sıfat ona ait, Zamanın içinde mahkum olan mahluklarına değil, Bana Suyu Islatan birşey gösterin bende size Tanrıyı yaratanı göstereyim, Din ve Tanrı üzerine fikri tartışmalar da en çok yapılan hata, olayları kesinliği belirsiz bir meçhul olarak görmektir, münazaralarda cahil olanların başvuracağı silahtır hakaret ve adavet, Karşılıklı Tanrının varlığı yokluğu üzerine argümanları ortaya koyalım işin gerçeğin de ya Tanrının varlığı yada yokluğu ağır basacak, Üçüncü bir seçenek var mı birşey ya vardır ya yoktur, Tanrının varlığı bütün mevcudat adedince delil ve işaretle sabittir, Yokluğu ise sadece şahsi bir kanaatdir
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.