Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Uyuyan Adam, senin, benim ve bizim gibilerin vücut bulmuş halidir. Çünkü hepimizin içinde barındırdığı uyuyan, aslında zamanla perçinlenerek ölen kişiye hitap eder. Kitap tamamen bir insan varoluşunu esas alıyor. Realist-Pesimist düşüncelere hâkim bir çok kişi de bu duyguları yaşamaktadır. Topluma ayak uyduramayan, kalabalıklar içinde boğulan, sessiz, kuytu köşeye geçince onları uzaktan izleyen ve hep, türlü fikirlerle her bir bireyi analiz eden kişinin dünyası bu. Aslında yaşadığı dünya Sabahattin Ali'nin dediği gibi: " gerçek dünyadan ziyade, kafasının içinde yaşadığı dünya." Uyuyan adam, ismi gibi metafor, gerçek dünyaya uyuyor, yani bildiğiniz ayak uyduruyor işte. Yaşamak zorunda olduğu için yaşıyor. Ölemiyor da, çünkü bu da onun nezdinde bir yere varamamaktır. Varoluş zaten budur, varolamamak. Hiçbir yere ait olamayıp, hiçbir yerde kendini bulamamak, Gittiği her yerde bir arayış harbine tutulmak, ama ne aradığını bilememek. Bilinmezlikte kaybolmak. Uyuyan Adam'da hep bunu yaptı, aradı, taradı, gezdi, gördü, ve ulaşamadı, mutlak tatminkarlığa erişemedi, sürüklendi fikirlerince, ne yapsa emanet gibi durdu hayatın bir köşesinde. Kafka'nın dediği gibi: " Paltomu taşıyamıyorken ben, koskoca dünyayı nasıl sırtımda taşırım" bütün bir kitabın, özeti gibi cümle. Perec'in tasvirleri o kadar güzel ki, kitap başından sonuna kadar betimlemelerden ibaret. Kişi, öğe yer, zaman önemli değil, tek önemli olan, değindiği nokta. Bunun ötesine çıkmıyor. Kimliksiz bir kişi üzerinden kendi hayatını anlatıyor sanki. Ben ve benim gibilerde kendini bulduğu için seviyor ve 'anlamak' eyleminden öte anlıyorlar. Her cümleyi, kafanızda düşünüp okuduğunuzda, 'bu benim dünyam' diyebiliyorsunuz. Konusu, bir insan hayatının kesitleri olduğu için fazlasıyla geniş. Bu yüzden çok fazla üzerine konuşulur ve yazılır çizilir bir eser. Kitap için sıkıcı ve tekrara düşmüş derseniz, rutinliği anlatmak da rutinliği yaşatmaktan geçer. Bir kaç noktada ele aldığı toplum tasviri, Küçük Prens ve Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin bilim kurguyla karışık ironiye aldığı toplum tasviri gibi, ki bu da günümüzdeki insanların vaziyetini birebir yansıtıyor. Oradaki Megatronların dünyası gibi her şey, çünkü Kapitalist düzende rutinlikten öteye çıkamıyoruz ve onun getirileriyle yaşıyoruz. Uyuyan Adam'da bundan yakınıyor. Sessizce, acı çekerek, kaçarak, kaybolmaya çalışarak.. Ama asla ölümü çare görmüyor. Kitabı okurken bir çok kitap ve karakterleri aklıma geldi. Az da olsa benzettim ya da bana anımsattı. Yazar da esinlenmiş olabilir tabii. Camus'un Yabancı'sı, Gogol,un Palto'su, Kafka'nın Dönüşüm'ü gibi gibi.. Gregor Samsa'yla birebir özdeştirdim bile diyebilirim. Çünkü dediğim gibi, bu düşüncelere hâkim olan herkes bunları yaşıyor. Ve benim gibi, kitabın içinde kendini bulanlar daha bir seviyor. Herkese iyi okumalar.....
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,160 okunma
··
204 görüntüleme
İbrahim okurunun profil resmi
Ben okuduğum da bakalım Beşmaçkin'i bulabilecek miyim kitabın içerisinde yada Mersault u :) Güzel olmuş, eline sağlık.. Daha İncelemeni Okurken kendimi buldum zaten :) keyifli okumalar dilerim..
damla okurunun profil resmi
teşekkür ederim:)) bence bu kitapta herkes kendine rastlayabilir. ya da bir cok yazar ve fikirlerine.. yorumlamak için geniş fazlasiyla.
5 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.