Kırmızı Saçlı Kadın kitabında karşılaşmıştım, kendisi bende epey merak uyandırdığı için ve zaten mitolojiler ilgimi çektiği için tragedyalara sarmış oldum.
Sophokles Yunan tragedyası denildiğinde Aiskhylos'tan sonra akla gelen ilk isimmiş. Kral Oidipus da tragedya sanatının en başarılı örneklerinden.
Kara kader ve kadercilikle savaşı temsil eden bir eser.
Oidipus kendi babasını öldürüp, öz annesiyle evleneceğine dair kehaneti duyduğunda kaderinden kaçmak için yaşadığı Korinthos şehrini terk edip yollara düşer. Yolda karşılaştığı araba ile aralarında çıkan arbede sonucu arabadakilerin hepsini öldürüp Thebai şehrine varır, şehre musallat olmuş canavarın bilmecesini çözer, şehri canavardan kurtarır, şehrin kralı olur ve eski kralın karısıyla evlenip dört çocuk yapar. Gel zaman git zaman şehir felaketten felakate koşar gidip bir bilene danışırlar o da eski kralın katilinin şehirde yaşadığını, kanını yerde koduklarından başlarına bunların geldiğini söyler.
Tabi Oidipus kendinden emin olanca kibrini saçar etrafına. Kral olarak davayı çözeceğine and içer. Önce kahini ihanetle suçlar sonra karısının erkek kardeşinin tahtta gözü olduğunu iddia eder ama şüphe içine düşmüştür bir kere ve baaaamm gerçeği öğrenir ki aslında kehanet gerçekleşmesin diye şimdiki karısı olan annesi ve babası onu dağ bayır bir yere atarlar, çobanın teki de onu alıp evlatlık verir.
Gerçeği öğrenince kaderine lanet eder, bunları göreceğime kör olsaydım der ve gözlerine iğne batırarak kendisini kör eder. :) Burada aklıma yine Orhan Pamuk'un
Benim Adım Kırmızı'daki nakkaşların daha iyi resmetmek için gözlerini iğneyle kör etmeleri geldi.
Neyse efenim lafı yine çok uzattım az biraz da spoiler verdim gibi oldu ama hem Laios hem Oidipus kaderlerinden kaçmaya savaşsalar da nafile çabalardır bunlar. İnsan kaderinden kaçamaz demek ister Sophokles ya da Pamuk'un dediği gibi inandıkları için kaderlerine dönüşür kehanetler.
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,7bin okunma
Benim Adım Kırmızı'daki nakkaşların gözlerini iğneyle kör etmeleri acayip içime işlemişti. Sanki o iğneleri benim gözüme batırıyorlardı. Anlatım çok gerçekçiydi.
Thebai Üçlemesi'nin listeme aldım okuyacağım üçünü de