Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

231 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zifiri karanlık!
YouTube kitap kanalımda Gece kitabını ve postmodern romanı anlattım: ytbe.one/5NOJQ_1hmps Geceye bir kitap bırak değil gece bana bir kitap bıraktı. Bulanık? Oldum olası geceye yüklenen anlamları sürekli takip ettim, bu takip beni gündüzlerdeki kalabalıktan ayırdı. Karasu'nun yapmaya çalıştığı üstü örtülü anlamlar dizisi bir bakıma kendi üstümü örttüğüm edebi battaniyelerin bir bir açılmasını sağladı. Üşüdüm, çünkü ısınmamı sağlayan onlardı fakat bu üşüme bana çok şeyin hatırlatmasını sağladı. Kitap hakkında bir şeyler yazmadan önce yazılmış incelemeleri okudum çünkü Gece kitabının hissettirdikleri diğer kitaplara yaklaştığım gibi yaklaşmamam gerektiğini söylüyordu. İşe bu #26892038 incelemeyi okumakla başladım. Post-modernizm kendim için de tanıdık bir kavramdı aslında. Mimarlıkta her ne kadar tarihi üslup ve standart kalıplar bu zamana kadar bir şekilde ayakta tutunabilmişse, modernizmin getirdiği tekdüzeliğe ve belirli ölçülere bağlı kalabilme duygusu da o kadar diri kaldı. Taluy'un da dediği gibi modernizmi anlamanın ve yorumlamanın şart olduğu bir dal olan post-modernizm, modernizmin getirdiği kalıpları eline aldığı görünmez bir saldırı tekniğiyle bir bir delerek geçti. Fakat varlığını bir bakıma modernizme borçluydu. Yorumlarında gördüğüm kadarıyla kitap için demiş olduğu kilitli roman tanımı tam oturmuştu. Zira kitap kilitli olduğu kadar içimizde kilitli kalmış bir uçarılığı, standart dışına çıkımını, algı sınırlarını zorlayan edebi bir bellek olmuştu.
Necip G.
Necip G.
'nın yazmış olduğu ve bence çok özgün olan, içten incelemesinde #26781789 tek katlı, bahçeli, verandalı, çitlerle çevrili sıcacık bir evin yıkılıp yerine 5 katlı apartmanın dikilişini seyrettim. Fakat post-modernizm kenarda bütün bu olanları izliyordu aslında benim için. Onun ve Karasu'nun ne imar yapmaya ne de bu aydınlık diye düşünülen dünyaya yeni bir kalabalık getirmeye niyeti var gibiydi. 5 katlı apartman örneğini kabul etsek bile pencereleri baca, lambaları kapı, zeminini ise tavan kabul etmemiz gereken ön ve kabul edilemeyecek kadar karanlık koşulların saydamlığına göre imar edilmesi gerekirdi. İşte bu yüzden o tek katlı, bahçeli, verandalı eve sanırım ben bir Casa Batllo dikerdim. Çünkü Art Nouveau akımı da post-modernizmin modernizme dayalı geliş sebebi gibi makineleşmeye ve standardize olmuş her şeye karşı bir tepki olarak geliyordu. https://1000kitap.com/JayGarrick'ın yazmış olduğu bana çok şey katan incelemesinde #26528295 zor matematik sorularını, karanlığın ellerini, insanlık vurgusunu ve dile getirilemeyen korkuları gördüm. Matematiği bir çözüme kavuşturmak gibi değildi aslında post-modernizm. Karasu da kitabında ucu açık bıraktığı sayısızca sonuç arasından matematiğin kısıtlarını aşarak kendi edebiyatının matematiğini oluşturmak istemiş gibiydi. 2 sayfa çözüm yapıp tekrar 2 sayfa çözüm yapmak gibiydi ve ondan sonra o çözümleri çöpe atıp onları çöpten alıp affedip onları ağaç olan hallerine geri döndürmek gibiydi. Cebren mi? Karasucul.
Muzaffer Akar
Muzaffer Akar
'ın yazmış olduğu ustaca #26451390 incelemesinde "Eğer okuyucu yazımı kendi mantığında ve usunda biryerle yerleştirmeye çalışırsa harap oluyor, dedik ya neresinden tutsanız elinizde kalıyor diye. Okunacaksa bu kitap, okuyucu kendisini yazarın yazımına bırakmalı ki keyfine varabilsin bu edebi anlatının. " diye sarf ettiği cümleler her şeyi açıklıyordu. Belki de açıklamıyordu? İşte bu dilemma arasında kalındığı sürece post-modernizmini tanıtmaya fırsat buluyordu Karasu da. Sırf okurun beyninin kıvrımları arasında gezen hücreleri olağan akışına bırakmamak için onları dürtüyordu, olağanlıklarından sıyrılmalarını söylüyordu, gecenin işçilerinin oralara, buralara, her yere veya her yer olmayı başarmaya çalışan ve nihilist takılmaya zorlanan mekansızlıklara sirayet etmesini nasıl da arzuyla bekliyordu öyle! Sitenin sağlam felsefik eser okurlarından
Sunay Güler
Sunay Güler
'ın yazmış olduğu kısa ama gayet yerinde olan #20266410 incelemesinde Karasu ve Gece kitabı kalem işçiliğinden çıkmış bir işçilik/felseformans ürünüydü. Çok çetin metinler silsilesinden çıkan okur balta girmemiş ormanlardan çıkan çetin savaşçı gibi çıkıyordu onun kitabından çünkü. İşte bu verdiği savaş zaten okurun kendini ve okumalarını sorgulamasına, onları diri tutmasına yol açan en önemli başatlardan biriydi. Sıradışılık ve eksperimentallik ise Eyüp'ün de dediği gibi eserdeki Karasu'nun bizdeki aynasıydı. Nereye bakmaya çevirirsek yüzümüzü o bizden kaçardı. Sonsuz döngüye girdiğimiz bakışımlarda her zaman kovalamayı seçtiğimiz olaylar silsilesinde bulurduk kendimizi. Gece uzaklaşıyordu ve ben gittikçe daha çok ipucusuzlaşıyordum. Önceden gördüklerime benzemiyordu. Sonuna yaklaştığımı ne kadar hissedersem hissedeyim sanki görünmeyen bir Karasu eli beni alıyor kitabın en başındaki karton kapağın içerisine yerleştiriveriyordu. Olmaz öyle diyordu. İpucularının hepsi senin eseri nasıl alımladığına bağlı diyordu. Oyun sonu canavarı değil de oyun başı canavarının etleşmiş hali gibiydi bu adam. Estetik miydi? Kesinlikle. Fonksiyonel miydi? Tartışılır. İşlevsel olmasına gerek var mıydı? Gece, her daim ardından gündüzün geleceğini bilerek kendini noktalıyorsa Karasu da bu kitabındaki her konudan sonra bambaşka aydınlıkta/karanlıkta bir konunun geleceğini bilerek kendini noktalamamış olabilir. Nokta koyan bir adam değil bu doğrusu. Nokta modernizm ise bulanıklık tam bir post-modernizmdir. Karasu Gece'de şehirden ve onun getirdiği kıstasların bulanıklığının yoğunluğunu ne kadar hissederse kitap da o kadar silikleşiyordu. Hayatlarımız da bizi her daim bir yerlere çekip sürmeye çalışan duyguların esareti altında geçerdi. Sonuca ulaşmaya çalıştığımız her türlü olayın sürecinde başlangıcımızı unutur bir halde olayların en ortasında aval aval bakar dururduk kendimize. Böyle alıştırdık kendimizi standartların dışına itmeye, kendimizi sürreal bulmaya, kendimizin sınırlarını netleştirmemeye ve şehrin getirdiği kalıplardan uzaklaşmaya. Sanmıyorum ki sonuçsuzlukların ve keskinliklerin oluşmasını sağlayan bulanıklıklar olmasın... Belki de bulanıklıkların birleşmeye devam ederek sonuçsuzlaşmaya başladığı o anlarda bir şeyler anladığımızı sandık biz de Gece gibi. Ama bu kitaba salt anlaşılmamak üzere yazılmış gibi bakmamalıydık. Anlam arayışı tehlikeliydi. Anlam varsa bile onlarca şeyin altında gizliydi. Raskolnikov'un çaldığı para gibi taşın altındaydı, sevgilimizin çaldığı kalp gibi tanımlanması ekspresyonist bir süreçler zinciriydi. Tanımlanması cesaret isteyen iş doğrusu. Gece kitabı algılarımla oynadı, onların frekansını değiştirdi. En çok satan kitaplardan değil en çok alan kitaplardan oldu benim için. Beni benden aldı, tekrar aldığı yere koymaya çalıştı. Olmadı fakat denemeyi bırakmadı, tabii ben de bırakmadım denemeyi. Çaba göstermekten bıkmayan bir Gece vardı karşımda. İlk duyduğumda kadın sandığım Bilge Karasu ise bana bakıyor ve dalga geçiyordu yazdığı şeylerin kapalı anlamlarıyla. Açıklık onun mizacı değildi. 1000kitap 3. İstanbul Kitap Buluşması için seçilen kitap aslında seçilmemişti. Eminim ki Gece kitabı bunu duysaydı kendisini seçilmiş olarak görmezdi, çünkü o bizi seçmişti.
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,151 okunma
··
2.555 görüntüleme
Muzaffer Akar okurunun profil resmi
Oğuzcuğum n’aptın! İşte ben buna okuma ve inceleme derim, yaratıcı ve harika. Mühendis kafası başka işliyor galiba. Eline emeğine sağlık. Bu arada çabuk gel askerden özleneceksin. Selamlar.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Eksik olmayın hocam, sizler olmasaydınız böyle bir kitaptan mahrum kalırdık. Esas sizin fikrinize sağlık Metin Abi’yle beraber. Tamam, yapıp gelmeye çalışacağım ben de, umarım süresinden kısa gelir bana. Selam ve sevgiler...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Aleksandr Puşkin'in 1829 Seferi Sırasında Erzurum'a Yolculuk kitabında öyle bir pasaj geçiyor ki tam da Bilge Karasu ve Gece'yi aydınlatan yaklaşık 190 yıllık bir fener gibi : "Fakat tembel insanlarız bizler. Canlı sözcükler yerine ölü harfler kullanmak, okuma yazma bilmeyen kimselere dilsiz kitaplar yollamak daha kolayımıza geliyor." Karasu, harıl harıl çalışkan bir edebiyata sahip. Kelimelerinin proporsiyonu o kadar dengeli dağılıyor ki biçimsizlikler arasında bir biçim çıkıyor en sonunda ortaya. Edebiyatın üzerindeki ölü harfleri kaldırıp atıyor, kendi sözcüklerini koyuyor onların yerlerine. Sanki Lamarck'ın dediği "Kullanılmayan organ körelir." misali kullanılmayan kelimeler de köreliyordu fakat Karasu kendi kelimelerini üreterek edebiyata kelime organı bağışında bulunmuş gibiydi. Dili o kadar labirentliydi ki okuma yazmayı ciddi ve kaybolmayı gerektiren bir uğraşı olarak gören kimseler o labirentlerin içinde kaybolmaya dünden hazırdı.
Muzaffer Akar okurunun profil resmi
Metin Abi’den de sıkı bir inceleme gelecek. Okuma grubu amacına ulaştı, farklı fikirler, farklı bakışlar ile kitap sömürüldü. İyi okumalar.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Harika bir haber bu işte... En merakla beklediğim o olacak. Hatta siteden kopyalayıp da kaydettiğim ilk inceleme bile olabilir hissiyatındayım, merakla bekliyorum.
Hᥱsᥒᥲ Hypatia okurunun profil resmi
Eline sağlık harikaydı yine. Gece kitabını anlamlı hale getirdin sanki. Yani benim için öyle oldu. Sevgiler...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Hesna. Dostoyevski okuyorsun bu sıralar, biliyorum. 200 yıl öncenin algısıyla 20 yıl öncesinin algısı arasında ne kadar çok şeyi karşılaştırma fırsatımız var elimizde şu an böyle. Edebi dönem zihniyetleri temasında apayrı bir buluşma bile gerçekleştirilebilir. Tekrar teşekkür ederim, sevgiler...
2 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Oğuz, önümde iki seçenek var: ya bu inceleme kadar yorum yazacağım altına, ya da kendimi tutup sadece sana çok içten bir teşekkür gönderip kenara çekileceğim:) Sanıyorum ikinci seçenek daha makul görünüyor:) Kitap buluşmamızın ‘startını’ sen bu inceleme ile vermişsin zaten. Burada sadece okuduğunu tahlil etme durumu yok çünkü, çok çok daha ötesi var. Müthiş bir gözlem gücü var, analitik bakış açışı var, kitabın ruhuna nüfuz eden bir üslup var... Var da var yani... Kabına sığmayan, her satırı emeğe bulanmış bir inceleme... İnan bana, şu an baya baya ekranın içine girip elini sıkmak isterdim:) Bunu bir hafta gecikmeli de olsa yapacağım için mutluyum... Neyse, ikinci seçenekte karar kılmıştık değil mi:))) Burada bırakıyorum o yüzden... Emeğine, kalemine, yüreğine, zihnine sağlık değerli dostum. Son olarak bir de büyük laf edip öyle gideyim; Karasu’ya, kendi kitabında değil ama bu incelemede birkaç adım daha yaklaşabildiğimi hissediyorum... Sağlıcakla kal...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Senin içtenliğinden eminim Necip. Zaten bu Gece incelemenle kendini tanıdığını belli etmiş oldun bana ve herkese. Zorlamadın şimdilik, çünkü dediğin gibi zaman kıymetlidir, yoğun hayatlarımızda zamanı elimine etmek istemeyiz, ondan başka sahip olduğumuz şey yok sanırız çoğu zaman. Şimdilik eli ekrandan sıkmış sayalım çünkü buluşmaya gelecek olamamanın üzüntüsü içerisindeyim. Nedeni de mesaj kutunda belirttiğim gibi. Senin incelemelerin de bana çok şey öğretiyor ve bu incelemelerin olmasını aslında havuzdaki diğer bütün parçalar sağlıyor bir bakıma. Dediğin şeyler gerçekten büyük ve insanı hoş hissettiren dışavurumlardı, sen içindekileri aynen anlatmasını çok iyi bilen birisin dostum. Eksik olma, çok teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Anıl okurunun profil resmi
Oğuz yine havada emek kokusu var. Çok çalışkan, araştırmacı ve sorgulayıcı yapın seni sürekli bir adım öteye taşıyor. Tabi ki değişime açık biri olduğunu yapılan yorumlara verdiğin cevaplardan gördüğüm için söylüyorum bunu. Bu kitap öyle bir kitap ki her okuyan kendi tecrübesine, bilgisine ve algısına göre farklı anlamlar çıkartabiliyor. Yapılan her yorum benim nezdimde yazan için en doğrusudur. Senin ve diğer arkadaşların ellerine sağlık.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Sen ve bahsettiğim diğer arkadaşların da incelemeleri olmasaydı çok kısa yazıp bırakacaktım Anıl. İncelemeleri okuyarak çok şey öğreniyorum ve öğrenim sürecinin de interaktif olmasını istiyorum bir bakıma. Teşekkür ederim düşündüğün ve yazdığın şeyler için. Anlam kapalılığı ve belirsizlik senin de dediğin gibi herkesin kendi doğrusunu yazmış olmasını sağlıyor bir bakıma, bu kitaptaki belirsizlik ise Heisenberg'i kıskandıracak cinsten yoğundu. Herkesin eline sağlık. :)
Metin T. okurunun profil resmi
Toparlayıcı bir inceleme olmuş. Sitede yapılan incelemelerle de ayakları üstüne oturtmaya çalışmışsın yazını. Aslında kitabın tanımını yapmaya çalışmışsın daha çok. Okurken hep düşündüm ben de. Bu nedir? Bir roman mı? Postmodern roman diye yapılmış tanımı çoğu yerde. Belki de her yerde. Ancak, bu tanım için yaslanılan şey, romanın anlaşılmazlığı olmuş. Asla katılmıyorum. Bir metinin anlaşılmaz olması onun postmodern bir anlatı olduğuna asla delil yapılamaz. Kalemine sağlık sevgili Oğuz.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim sevgili Metin Abi, aslında “Ama bu kitaba salt anlaşılmamak üzere yazılmış gibi bakmamalıydık.” demiştim ama gözden kaçmış sanırım. :) Sadece anlam ya da anlamsızlık arayışı tehlikeli bence, yazarın demeye çalıştığı onca şey varken sadece anlam aramaya odaklı bakış açısı yanlış gibi düşünmüştüm. Çünkü buradaki sanat hem sanat için hem toplum için hem de Karasu’nun kendisi için diye geliyor bana. Ayrıca “Bir metinin anlaşılmaz olması onun postmodern bir anlatı olduğuna asla delil yapılamaz. “ bu cümlene kesinlikle katılıyorum. Senin incelemeni de site olarak beklemedeyiz. Teşekkür ederim tekrar abi.
2 sonraki yanıtı göster
Ayça okurunun profil resmi
Kitaplığımda sırasını bekliyor.Bir okuma ötemde.Gece kitabı herkesin kendi dünya gözüyle algılayacağı bir kitap diye düşünüyorum.Çünkü senin de incelemende bahsettiğin gibi o kadar farklı bakış açısı var ki.Her inceleme ayrı bir gözdü benim için.Seninki de bunlardan biri oldu.Kalemine sağlık Oğuz.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Nasıl ki gece herkes için farklı bir sessizlikteyse bu Gece de herkes için farklı anlamlarda senin de dediğin gibi. Harman bir kitap olmalı bu, keza tartışması da buluşmaya yakışır cinsten olacaktır kesinlikle. Teşekkür ederim Ayça düşündüklerini aktardığın yorumun için.
Bu yorum görüntülenemiyor
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.