Oğuz, önümde iki seçenek var: ya bu inceleme kadar yorum yazacağım altına, ya da kendimi tutup sadece sana çok içten bir teşekkür gönderip kenara çekileceğim:) Sanıyorum ikinci seçenek daha makul görünüyor:) Kitap buluşmamızın ‘startını’ sen bu inceleme ile vermişsin zaten. Burada sadece okuduğunu tahlil etme durumu yok çünkü, çok çok daha ötesi var. Müthiş bir gözlem gücü var, analitik bakış açışı var, kitabın ruhuna nüfuz eden bir üslup var... Var da var yani... Kabına sığmayan, her satırı emeğe bulanmış bir inceleme... İnan bana, şu an baya baya ekranın içine girip elini sıkmak isterdim:) Bunu bir hafta gecikmeli de olsa yapacağım için mutluyum... Neyse, ikinci seçenekte karar kılmıştık değil mi:))) Burada bırakıyorum o yüzden... Emeğine, kalemine, yüreğine, zihnine sağlık değerli dostum. Son olarak bir de büyük laf edip öyle gideyim; Karasu’ya, kendi kitabında değil ama bu incelemede birkaç adım daha yaklaşabildiğimi hissediyorum... Sağlıcakla kal...