İnceleme yazma üzerine
Yazmaktan, daha doğrusu birileri okusun diye yazmaktan kaçınıyorum ben. Yeteneğim yok öncelikle, okunmaya değer bulduğum kitapları da 'göstermek' için çok uğraşıyorum, didiniyorum inceleme yaparken, nasıl yapsam da bu kitabı popülerleştirsem diye. Öznel olarak benim kafamda 3 tarz inceleme var: kitaba ilgi çeken (okumadan önce),
··
41 görüntüleme
Her işte olduğu gibi yazma işinde de alışkanlık ve süreklilik çok önemli. Elbette yetenek de yadsınamaz; ama tek başına yeterli de olmuyor. Bu sebeple yazma eylemini hayatımızın bir parçası haline getirmek ve sürekli bir şeyler yazmak, kendini bu alanda geliştirmek için en önemli olgu bana göre. Sonuçta, yazmak da konuşmak gibi insani bir ihtiyaç. Mesela her okunan kitaba dair bir şeyler yazılmalı. Çünkü yazdıkça insan açılıyor ve kendi gelişimini fark ediyor.
Yani demem o ki, birilerinin eleştirmesinden korkup yazmamaya karar veriyorsak yarın öbür gün birilerinin eleştirisinden korkup konuşmamaya da karar verebiliriz. Bu da felakete yol açar bizim için. Kimse yazmaktan ve konuşmaktan çekinmemeli.
Nesrin Hanım, bu konuda hemfikir olduğumuz ve bazı şeyleri söylemenin yeri olduğu için yazmak istedim buraya. Öncelikle bir kitap üzerinden örnek verdiğiniz için birkaç isim yazdığınızın elbette anlaşılır olması lazım. Bu iletiyi bir başkası yazsaydı eminim ki orada yer alan isimlerden biri de siz olurdunuz.
Bazı söylediklerimiz sürekli yanlış anlaşılıyor. Ben kendi adıma insanların kitapla ilgili görüşlerini yazarken, özgür bırakılmaları görüşündeyim. Ahlaksız ifadeler olmadığı sürece kişi beğendiğini de beğenmediğini de ifade edebilmeli. Sanırım görüşlerimizi yazdığımız seçeneğin adının ''inceleme'' olmasından kaynaklı bazen çok zıt ve neredeyse düşman görüşler ortaya çıkabiliyor. İnceleme demek bana biraz daha edebiyat eğitimi almış, bu konuda kitaplar okumuş ve tabiri caizse yutmuş insanların işi gibi geliyor. Elbette eğitim almasa da yaptığı okumalar ve araştırmalar sonrasında bir insan ''inceleme'' yapabilir. Bizler burada birer okuruz, şu sitede tam olarak bir edebiyat eleştirmeni olan taş çatlasa 5 kişi vardır. Onlara da hepimiz saygı duyuyoruz zaten, iyi ki de buraya kaydolup, yazılarını okuyabiliyoruz. Bu bizlere de yol gösterici oluyor.
Ben takip ettiğim insanlarda o ''emek verilmiş'' incelemeleri arıyorum. Bunları yazan insanların, iletişimi daha iyi sağlamak için var olan kurallara uyması gerektiğini düşünüyorum. Fakat birkaç cümle ile görüşlerini ifade eden, yahut hayatından bir şeyler anlatan, yahut hikayeleştiren, yahut sadece duygularını anlatan insanları asla basit ya da kötü görmüyorum. Çünkü bu dünyanın daha küçük bir örneği olan bu sitede de her türlü zevke, özelliğe sahip insan var. Kızdıklarımı da yazmak istiyorum lakin yeri burası değil.
Beğenilme kaygısına gelince, benim için beğenilme ''okunma'' anlamına geliyor. Yazdıklarım kaç kişiye ulaşmış, bunu görmek demek oluyor. Az çok kalem oynatan biri olarak, bundan bir reaksiyon bekliyorum. Kaç kişi bana o kitabı okuyacağını söyleyecek, yahut kaç kişiyi boşa para harcamaktan alıkoyacağım, bu kitabın kötü olmasından kaynaklı değil, ifade ettiğim noktalarla ''Sanırım bu kitap bana pek uygun değil'' diye düşünecek kaç okur var, bunu görmek istiyorum. Göremesem de bu şekilde minik etkilerle insanlara ''zaman kazandırmak'' istiyorum. Fakat işin ilginç yanı bana özelden daha çok yazıyorlar. :) Ben istiyorum insanların ''kelimelerini harekete geçir'ebileyim. Elimden geldiğince gördüğüm ''nitelikli, emek verilmiş incelemelere'' yorum yapıyorum. Yorum yaparken bazen kısa bir şeyler yazdığım oluyor lakin çoğu zaman incelemenin hangi kısımlarını beğendiğimi, neden beğendiğimi, bana ne düşündürttüğünü, bazen de neden beğenmediğimi yazıyorum. Benim beklediğim de bu. Yoksa neden buraya paylaşalım ki her birimiz. Zor değil bilgisayara tarihine göre yazarsın, kendi kaleminin ne kadar değiştiğini orada da görürsün. Bazı özellikleri arayan okurlardan biri olarak ben burada EDEBİYAT SOHBETİ görmek ve yapmak istiyorum. Ve tekrar söylüyorum, bazı sözlerim amacını aşabilir fakat yazmadığım ve kastetmediğim şeylerin anlaşılması beni bazen rahatsız etse de, bazen de okuduğunu anlamayan insanlara da niye açıklama yapayım, ne anlıyorsa anlasın diyorum.
Bazen tekrar paylaşmayı eleştirenler oluyor. Sağ üst köşede gönderiyi akışta gizle seçeneği var. Bildirimleri kapatma seçeneği de var. Ben çoğu zaman incelemeyi beğenmişsem, karşıma da sıkça çıkıyorsa bu seçenekleri kullanıyorum. Yalan yok bazen kendi gönderilerimi bile akışta gizleyesim geliyor. :) Ben oturup günlerce not alayım, onları derleyip toparlayayım, edebi anlamda kelimelerimi kullanmaya çalışayım, 20 kişi görsün bırakayım. Metin Altıok incelememi kusturana kadar paylaşabilirim. O şair daha fazla okunsun ve ünlensin diye elimden başka bir şey gelmiyor çünkü. Haliyle görenler beğenenler ve beğenmeyip görmek istemeyenler akışta gizlesin. :)
1 önceki yanıtı göster
Bir sürü güzel noktaya temas etmişsiniz. En başta ismiyle müsemma 'inceleme'. Burada her cenahtan, meslekten, geniş bir yaş aralığında profesyonel edebiyatçı olmayan kitle var. Hepimizin aradığı okuduğumuz kitaptaki konuyu, karakterleri, altındaki felsefeyi ya da kurguyu başkalarıyla tartışabilme, onların penceresinden görebilme. Kaç tane öyle 'inceleme' yazacak babayiğit :)
Özendiğinde okunulsun istiyor insan, sevdiği kitap daha çok kişiye ulaşsın, bilinsin istiyor. Ve uygulamanın da 'akışımda gösterme' gibi muazzam bir özelliği varken, niye paylaşılmasın ki zaten. Teşekkürler güzel yorumunuz için.
Her şey iyi hoş ama bu aktiviteyi bir memuriyete dökmemek lazım. Sonra ofisboylar sen işini doğru yap sen hıı bak basarım müdüre şikayeti diye volta atar oluyor, komik oluyor. Yazmak benim için hep bir rahatlama eylemi. İnceleme de kitaptan bana kalan ne varsa onun birikimi. Öyle okuyan ne der, ne düşünür çok hesaba katmıyorum yoksa kalıbı belli hamur olur yazım ama okunsun istemiyorum desem yalan olur. Yoksa niye paylaşayım kendime saklarım. Velhasıl kelam eğlenin a dostlar benim de tavsiyem budur :)
Senin gibi yazsam ben de bakmam bunlara yetenekli Howl. Sen zaten kendiliğinden uyuyorsun bu şartlara :)
2 sonraki yanıtı göster
Kendinize haksızlık etmeyin Nesrin hanım. Çok hoş incelemeleriniz var. :) Dediklerinize katılıyorum fakat öğrenci, öğretmen gibi oluyor bu ve bazı okurlarımız gereksiz bir kibir içerisine giriyor. Küçümsüyorlar, aşağılama hakkı görüyorlar kendilerinde, defalarca şahit oldum buna. Biz kadar, kendilerini öyle gören okurların da işine yarayacak bu ileti. :/ Ben yazar değilim edebiyat alanım da değil, yalnızca kitap okuyan biriyim burada ve ne düşündüysem direk yazıyorum. İyi bir incelemede ne aradığımıza bağlı biraz, o duyguyu yansıtmış bir yazı sayfalarca analiz yapılmış bir incelemeden daha güzel gelebiliyor bazen. Yani elinize sağlık çok güzel bir yazı lakin herkes kendi yolunu kendi çizsin görüşündeyim.
1 önceki yanıtı göster
Teşekkür ederim. Kimse şu kibirli güruh, bu iletiyi üstüne alınmasın lütfen :) Çok güzel yorumunuz, bir inceleme iyidir zaten bir kişiye bile tam anlamıyla nüfuz ettiyse. Aslında iyi bir inceleme nasıl olur vaazından ziyade, isteyen ve doğuştan bu kabiliyeti olmayan okurların daha etkili inceleme için nelere başvurması gerektiğini toparlamaya çalışmıştım.
Yazdığınız yazıya sonuna kadar katılıyorum. Yalnız eklemem gereken şeyler şunlar: Ben kendi adıma yazar değilim. Mükemmel inceleme çıkaramayabilirim. Fakat bazı kişiler nedense sitede mükemmel olduklarını iddia edip herkesi eleştiriyor demeyim. Çünkü eleştiri gayet hoş bir şey. Kişiyi kafaya takıp önüne gelen her incelemeyi yermeye çalışıyor. Bu da hiç hoş karşılanacak bir şey değil. Madem güzel yazdığını düşünüyorlar. Bizlere de destek olsalar ya. Buna kızıyorum işte.
Haklısınız öyle bir güruh var. Bizler mükemmel yazmaktan ziyade hislerimizi, izlenimlerimizi paylaşıyoruz nihayetinde. Önemli olan da bu. Teşekkürler yorumunuz için.
Bu yorum görüntülenemiyor
İletiyi okuyunca eski (sözüm ona) incelemelerimi okudum. Efil efil spoiler ve özet varmış. Allah affetsin :)
Ben kitabı okuduktan sonra ne hissedersem onu dile getiriyorum. Kâh küfür de kullanıyorum. Ne yapayım? Kelime dağarcığım geniş değil...:) Bu site bibliyofiller için gerçekten de emsalsiz bir nimet...Snobundan tut, namuslusuna kadar var. Farklı fikirlere, farklı düşüncelere sahip insanları olunca, ister istemez kendimizi yontuyoruz; bu da bizler için büyük bir artı...Ha, bu arada kimse mükemmel değil. Kendimizi yontmadıkça, bir yere varamayız. Sitede iyi inceleme yazdığı böbürlenenlere rastgeliyorum bir de başkasının incelemelerine de "Bu ne biçim inceleme" diye serzenişte bulunuyor. Bir gün onunda ağzının payını veririz elbet! İnanıyorum ki bu sitede birçok cevher var ama okunmama korkusundan dolayı yazmıyor. Mükemmel değil de faydalı olmak dileğiyle...
2 önceki yanıtı göster
Ben sizin incelemelerinizi de beğenerek okuyorum Kasım bey, daha önce de belirtmiştim. Evet belki okunmama korkusu değil de, derdimi anlatabilir miyim korkusu var bence. Dua Hanım sözleriniz bana değil umarım, sizin incelemelerinizi de savunmuşluğum var daha önce :)
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Kitap incelemeleri adına farkındalık oluşturan bir yazım olmuş elinize sağlık. Çok daha güzel incelemelerin çıkması dileğiyle. Teşekkürler. :)
Ben teşekkür ederim asıl, çoğunlukla sizin iletilerden faydalandım :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.