HAYAT MI EDEBİYATTAN BÜYÜK YOKSA EDEBİYAT MI HAYATTAN BÜYÜK ?
Yakın zamana kadar hayatın edebiyattan büyük olduğunu düşünürdüm, bir süredir tam tersini düşünüyorum. Edebiyat hayattan büyük.. Bu muhteşem kitap da bu düşüncemi iyice pekiştirdi.
Eğer sustuklarımız, söylediklerimizden daha kıymetli ve bizi daha çok anlatıyorsa edebiyat hayattan
Edebiyat mı büyük hayat mı? Güzel soru. Ancak hayat olmasa edebiyat olabilir miydi? Ben cevabına katilamayacagim. Hayattaki bir mutlu 'an'ı, tüm kitaplara yeğlerim.
Hayat olmasa elbette edebiyat da olmazdı. Buradaki kastım biraz farklı. Yani hayatta çaresiz kaldığımız pek çok noktayı edebiyat tamamlıyor veya yansıtıyor bir ayna gibi. Daha da konuşulabilir üzerine uzun bir konu.
Eline sağlık Osman, cevapsız sorularına geri dönmüşsün burada. Kitap da epey katkıda bulunmuş buna anladığım kadarıyla. Üç inceleme okudum bugün bu kitapla ilgili (Semih, Ayşe hanım ), okunması gerektiğine ikna oldum sayenizde. Teşekkürler
Bir başkasının bize yalan söylediğini fark ettiğimizde çoğu zaman onu nasıl da acımasızca cezalandırırız. Peki ya o sesin sahibi bizsek? diye soruyordum kitabı okurken kendime.
Siz daha edebi bir dille ‘İnsan tutunduğu dallarını, kendi bindiği dallarını kendisi mi kesiyordu? Yoksa görünmeyen testereler mi atanmıştı bu görev için?’ demiş ve çok güzel tasvir etmişsiniz. Kaleminize sağlık.
Teşekkür ederim Anıl. Kitaba pek değinmemeyi tercih ettim, okuyanlar biliyor ve bilecektir zaten. Senin ""zaman" vurgulaman da geldi aklıma , zaten hepimizin baş meselesi bu zaman. Giriş de aklımda olan bir meseleydi buraya uyar dedim. Sağ olasın..
Belki de insan seçtiği şeylerin esaretini özgürlük sanıyordu. Ve yargılarının ipini, kesinliğin bilediği ızdırapla kesiyordu..
Ne diyordu Andre Gide;
"Sanılanın aksine uçurtma özgürdür, eğer ipini keserseniz bir müddet sonra düşer. "