O hayat ki, içinde boş umutlar, parlak mutluluk hülyaları hüküm sürer ve düşünce kendi kendini yakar kavurur, tutkular insanı kemirir, zekâ yener ya da yenilir. Orada insan sürekli bir savaşa girişir, savaş sahnesinden yaralı, bitkin ama gene de doymamış, muradına ermemiş olarak çekilir.
Sayfa 527