Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Trainspotting: Dibe Vuranların Gerçek Öyküsü...
Trainspotting ile hayatın gerçeklerine KISACA bir dalıp, çıkacağız… Dibe vuranların, orada kalanların ve asla çıkamayanların, son vedasını ya HIV ile ya beyaz ile yapanların öyküsüdür… Dibe bir kez daldın mı, damarlarına zerk edilen kimyasal ile hayata yeni bir bakış açısı kazanırsın. Bu senin en kıymetli ve tek dayanağındır. Kopamazsın! Hayatını istediğin gibi yaşamak istiyorsan, gerçek bir deneyimden önce Trainspotting senin en iyi seçeneklerin arasına girecektir. Yaşayış biçimlerini taklit etmen için değil, onları anlamak için okumalısın. Bu kitapta kabullenmeMe, itaat etmeMe, bolca yalan, küfür, seks, eroin, hap, alkol, ölüm, hastalık, dik duruş, aldatma, şiddet, aşağılama, sisteme koskocaman bir orta göstermek parmak var. İşin garibi duygusallık bile var! #37635944 Bir kez girdin mi o yola, çıkış yoktur. Dibe vuranlar her yerde; aramızdalar, hatta tam olarak biziz. Clark Kent gibi gizleniyoruz, tek farkımız hiçbirimiz Superman değiliz. Kurşun geçirmez bir beden değil, hayal kırıklıkları ile dolu bir ruha sahibiz. Kaybedenler maske takıp yollarına devam eder. Bir öğretmen maskesi altında, doktor, mühendis, şarkıcı, futbolcu, tiyatrocu, siyasetçi, öğrenci, hayattan herhangi bir şey... Görevimiz tehlikede ki Ethan Hunt gibi düşünün, istediği maskeyi takabilir insanlar. Görünmez olduklarını sanarlar ama nafile bir uğraştır. “Toplum, davranışları kendi normlarının dışında kalan insanları emebilmek için yapay ve dolambaçlı bir mantık icat eder. Diyelim ki bütün artıların ve eksilerin farkındayım, falan filan ve yine de eroin kullanmak istiyorum? İzin vermezler. İzin vermezler çünkü kendi başarısızlıklarının bir işareti olarak görülecektir. Sana sundukları şeyleri reddetmen böyle algılanır. Bizi seç. Hayatı seç. Mortgage’ı seç, çamaşır makinesi seç, araba seç… İyi de, ben hayatı seçmemeyi seçiyorum.” Renton, Sick Boy, Spud ve Begbie…
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
‘in
Dövüş Kulübü
Dövüş Kulübü
sistem eleştirisi yaparken, aynı zamanda insanların kendi yaşamlarında gizlenmelerini baz alır, bir gizlilik söz konusudur. Daha sonra içlerinde kıstırılmış, kapana kısılmış ruhların ortaya çıkışına, Dövüş Kulübü ortamında kendilerini bulmalarını sağlar. Aynı zamanda daha ileri giderek çeşitli görevler eşliğinde sisteme karşı çıkarlar. Maalesef daha fazla yazamam Dövüş Kulübü ile ilgili. Çünkü bir numaralı kural, dövüş kulübünden bahsetmemektir. Trainspotting bu değil. Her şey net. Ortada yalan yok, giz yok, maske yok. Herkes neyse o. Dışlanmışların kendi aralarında iyi görünme çabalarını bir kenara bırakırsak, herkesin kendinden bir şeyler bulacağı karakter karması var. Her karakter kendi seçimi doğrultusunda yaşıyor. Sokakta birine vurmak mı istiyorsun, gidip vurabilirsin. Dayak yeme olasılığın senin dayak atma olasılığınla aynı oranda eşit. Arkanda duran arkadaşların, aynı zamanda tam bir karaktersizlik örneği gösterip bir anda yok olabilir. Herkesin kendi dibe vurmuşluğu, kendinedir sonuçta. Güven havada kalan bir tabirdir bu ortamda. Söz ile güvenirsin ama kendi içinde sorgulamasını yaparsın. Kime güveneceğin ya da güvenemeyeceğin senin takdirindir. Para kazanmak için beş şehirden işsizlik maaşı alabilir, kitap çalıp satabilir, insanları soyabilir, dilencilik yapabilirsin. Bir takımın taraftarı olabilirsin, bütün görüşlere küfür edebilir, kendi görüşünü bile cehennemin dibine gönderebilirsin. Korkunun ecele faydası olmadığı gibi, dibe vurmanın, dışlanmanın, toplum tarafından uçurumdan aşağıya atılma sonucunda hayata küsmenin de bir faydası yoktur. Bir kere düştün mü, ne güzel. Bin kere daha düşebilirsin. Sistemin ve insanların canı cehenneme… Çünkü Dövüş Kulübünden Tyler Durden der ki; "Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında koca koca delikler açmak istiyordum. Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum. Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum." Evet, tam olarak yaptığımız burada bu. Dünyayı ateşe vermek istiyoruz, aynı zamanda nefes almak istiyoruz. Canımız sıkılınca, damar yolu bulup bu hayata kısa süreli veda etmek istiyoruz. Kopmak, kaçmak, yok olmak istiyoruz. Bu güzel anlatımlı konunun ufak bir tehlikesi var. BAĞIMLILIK! Bağımlı olmama ihtimalin yoktur. Neyden bahsettiğimi çok iyi anladın. Beyazdan uzak durmazsan, kölesi olursun. Dibe vurmuş bir köle, yolun sonuna daha yakın bir köledir. "Toplum, davranışları kendi normlarının dışında kalan insanları emebilmek için yapay ve dolambaçlı bir mantık icat eder." #37764924 Sistem… Sistemin en iyisi bile seni yutar. İnsanın olduğu yerde, özgürlük asla en saf haline bürünemez. Bir el, senin ne yapman gerektiğine işaret parmağını kullanarak karar verir. Toplum, aykırı olanı değil, basit olanı seçer. Kendi basitliklerinin üzerine çıkanları dışlamaya çalışırlar, onları aykırı ilan edip, yerlerde sürüklerler. İşaret parmakları her zaman bir hedef üzerindedir. Senin, sınırların dışına çıkmana izin vermezler. O yüzden iki seçeneğin var: Ya onlar gibi olup, bu pisliğe batarsın ya da karşı tarafa geçip, en azından kendi dibe vurmuşluğunla kendi sonunu hazırlarsın. Seçim senin… Sonuçta "Büyük Biraderler Seni İzliyor" olacaktır... ibb.co/sqKvN7w Kitaptan kendince birkaç sonuç çıkaracak ve kafanda bir şeylere şekil vereceksin. Büyük olasılıkla ne düşünüyorsan yapmayacaksın. Bir kitaptan yola çıkarak diyeceksin ama yanılacaksın… O kadar çok şey çıkar ve değişir ki, tahmin bile edemezsin. Sonuç: Hayatının belki de hiç altüst olmayacağını, dibe batmayacağını düşünüyorsun. Kitabı okuduktan sonra, tekrar düşün derim. Olasılıkların çokluğu karşısında şaşıp kalırsın. Diyebileceğim son şey; Her ölümlü, er ya da geç
Irvine Welsh
Irvine Welsh
‘in
Trainspotting
Trainspotting
kitabının tadına bakmalı. *** Korkulacak bir şey yok, standartların dışına çıkmak için bir adım at ve bu KÜLT eseri oku. Daha sonrasında ise filmini de izlemeyi unutma. *** "Yabancı bi odada yabancı bi yatakta, kendi pisliğime bulanmış olarak uyandım. Yatağa işemişim. Yatağa kusmuşum. Yatağa sıçmışım." #37679518 *** Olmaz deme, olur… İncelemeyi okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeraltı hayattır… 9/10
Trainspotting
TrainspottingIrvine Welsh · Siren Yayınları · 2013937 okunma
··
1.271 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yeraltı edebiyatıyla tanışma kitabımdır Trainspotting, benim için yeri ayrıdır. Senin okuduğunu görünce de sevinmiştim, bu kitaba dair açıklayıcı ve nitelikli bir inceleme gelir diye. Nitekim öyle de oldu. Kitabın, okuruna aktarmaya çalıştığı mesajları ve sistem eleştirisini okuduğun başka kitaplarla da gayet başarılı bir şekilde aktarmışsın. Yalnız kitap küfür dolu olduğu için incelemede de bu konuya biraz daha dokunmanı beklerdim. :)) Eline sağlık Muratcım.
Murat Ç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Oğuz bu güzel yorumun için. Çok uzun tutmadım bilerek. Fazla laf kalabalığı ve kafa karışıklığı yapmadan aktarmaya çalıştım. Başarılı bulmana da sevindim. Evet, fazlasıyla küfür dolu. Yalnız 1k'nın hala bu seviye de bakış açısı kazandığını sanmıyorum. Küfürlü birkaç alıntı paylaştım ve kötü çocuk gibi gözüktüm. Aslında sokağın dilini bilmedikleri ve kitabı okumadıkları için bu duruma düşüyor diğer okurlar. Hayat rol yaptığımız sahneden çok fazlası. Gerçekler insanlara aşırı geliyor. Ve ben bu inceleme de Beyaz'ın ve Küfür'ün şiddetini doz aşımına uğratsaydım, biliyorum ki şikayet edeceklerdi. :)) Tamamen bilinçli bir sansür uyguladım diyebilirim. O detayların bilinmesi, konuyu merak edenlere ayrı bir katkı sağlar ama isteyenlere sayfalardan görüntü atarız, ne yapalım? :)
Requiem okurunun profil resmi
Filmi de harikadır
Murat Ç okurunun profil resmi
Harikadır tabi ki. Ama mesela şu sahneyi izleyenler youtube.com/watch?v=a94jraW... kitabı okuduğunda daha başka keyif alıyor. Kitapla filmin farkı, detayların fazlalılığın da kendi hayal gücünün başkasının oyunculuğundan daha iyi olmasıdır.
5 sonraki yanıtı göster
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Beni bu inceleme anarşik yapmaya teşvik ediyooo, şikayetçiyiiimmm diyormuşum:))) Şaka yaptım umarım ciddiye almazlar en son yapılan şaka da cağnım Zweig incelemesini uçurmuşlardı:))) İsyanım, itirazım var!! Bu aralar "lanet olsun bağzı şeyler" modundayım, iyi gelmedi bana bu inceleme:)) Eline sağlık Murat...
Murat Ç okurunun profil resmi
Anarşizm, vandallık doğurur. Sistemli anarşist olup, kuralların olacaksa kabul. Sistem dünyasıyız sonuçta ahahah :)) Zweig bambaşka bir olaydı :D Madem o moddasın, bu kitap sana göre. Al, oku! :)) Teşekkür ederim sana iyi gelmeyen incelememi okuduğun için :)
3 sonraki yanıtı göster
Hatice okurunun profil resmi
ZuahaHaha... Beklediğimin çok üstünde bir inceleme olmuş, yeraltı incelemeleri için tek diyebilirim. Teşekkür ederim. Dövüş Kulübü ve Ölüm Pornosundan sonra kafamda bir zik zak da bu kitap oluşturacak yönde. Bakalım ne kadar öne aldıracak tarzda.
Murat Ç okurunun profil resmi
Seni böyle keyiflendirebildiysek ne mutlu. :)))) Okumalısın, bunun devamı da var. Onun adı da Porno. Onu okurken, kitabın adını görenlerin tepkisini merak ediyorum. Neyse o biraz bekleyecek. :))) Teşekkür ederim iltifatın içinde. Bambaşka bir dünyaya merhaba diyorsun. :))
1 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Yeraltı edebiyatı işte budur, dibe vurmuşların, gözden düşmüşlerin, umursamazların, toplumun zehirli bulduğu ve kendinden uzak tutmaya çalıştığı kanserli hücrelerin, lağım kokusunun, o hiç bitmeyecek gibi gelen gürültünün, hapların, uyuşturucuların, alkolün, sigaranın, lojman griliğine sıkışmış canı sıkılmış yığınların hepsidir yeraltı edebiyatı. Çok güzel bir inceleme olmuş Murat Ç :) Listemde vardı bu kitap, yakın zamanda umarım okuyabilirm.
Murat Ç okurunun profil resmi
Kesinlikle okumalısın. İlk andan itibaren seni içine alıyor. Kitapta ki karakterlerin her hikayesinde farklı duygulara bürünüyorsun. Hepsinin hayata ve insanlara ve sisteme bakış açısı farklı ve ultra manyaklar ahahahah :))) Küfürsüz sayfası yok, her şeyi KOYMAK ile anlatıyorlar. Bol bol koyuyorlar eheheh :)) Hayatın işleyişine karşı bir başkaldırı yeraltı. Teşekkür ederim beğendiğin için. Kitabı okumanı yakın bir vakitte bekliyorum. :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Müsait zamanda okuyup, komedi gırlayı patlatacağım. BegBie, adamım benim. Senin asla taviz vermeyen o hırçın dik başlılığını ve dik duruşunu seveyim!
Murat Ç okurunun profil resmi
Yüksek kaliteli okurlar, incelemeyi şikayet eder diye, argo kullanmadan ve o meşhur sahneleri anlatmadan yaptım incelemeyi. Malum insanların kafası karışıyor, mizahı kaldıramayabiliyor. Ama senin yorumun şart, bekliyorum! :)))
3 sonraki yanıtı göster
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Bu kitap benim de aklımdaydı epeydir... Akşam kahvemi alıp incelemeyi tekrar ziyaret edeceğim. :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Bekleniyorsunuz... :))
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Ben geldim, kahvemi yapıp da geldim. :) Öncelikle şaşkınım, daha önce yeraltı edebiyatından bir incelemene rastlamamıştım. :) Demişsin ya, işin garibi duygusallık bile var! Bolca yalan, küfür, seks, eroin, hap, alkol, ölüm, hastalık... Üstüne bir de pis bir romantizm yeraltının, daha doğrusu hayatın tanımıdır bence. İncelemenin ruhuna uygun bir etkinlik, FuckUp Nights... Çağrışım yaptırdı. :) Keyifle okudum, teşekkür ederim. :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Hoş geldin. :))) Önceden okuduğum kitapları eklemedim. Var aslında. :) Dövüş Kulübüne tekrar bir inceleme yazacağım. Bir iki gün içinde paylaşırım muhtemelen. Yine buralarda ol. :) Romantizm değil de bir kaç duygusal hikaye var ki, gerçekten hüzün doluyor insan. Sonra gerçeklere dönüp, hızlıca uzaklaşıyorsun o sayfalardan. :) Güzel bir çağırışım ahahaha :)) Bak şimdi eski incelemelerimden Alıklar Birliğine yorum gelince, tekrar paylaştım. O da enfes kitaptır. Bir bak incelemeye. :)) Ben teşekkür ederim yorumun için. :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.