Gönderi

" Mezarlara yaklaştığım zaman değişik bir şey gördüm. Bir yaban çalısı büyümüş ve iki mezarı örtmüş gibiydi. Yaban çalısının mezarların bu kadar yakınında büyümesi beni kızdırdı. Onu kesmek için bıçağımı çıkarttım. Ne olduğunu görmek için yanına gittiğimde durdum. Şaşkınlıktan ağzım açık kaldı. Gördüklerime inanamıyordum. İki mezarın arasından, zengin dağ toprağında güzel bir kırmızı eğrelti otu fışkırmıştı. Altmış santim kadardı. Güzel uzun kırmızı yaprakları uzayıp, gökkuşağı gibi köpeklerimin mezarları üzerinde kıvrılmıştı. Kırmızı eğrelti otu hakkında eski Kızılderili efsanesini duymuştum. Kızıldereli bir delikanlı ve Kızıldereli bir kız Kasırgada kaybolmuşlar ve donarak ölmüşler. İlkbaharda onları buldukları zaman ikisinin vücudu arasında güzel bir kırmızı eğrelti otu büyümüş. Efsaneye göre kırmızı eğrelti otunun tohumlarını yalnızca melekler ekebilir, bu ot hiçbir zaman ölmez ve onun yetiştiği yer kutsal sayılırmış."
··
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.