Gönderi

64 syf.
2/10 puan verdi
Hiç umudum yoktu, haklıymışım:) Tek beğendiğim ilk bölüm. Biyografi niteliğinde, yazarın hayatı, şiirlerinden kesitler, anıları oldukça keyifliydi. İlerleyen sayfalarda kendimi zorladım ancak okuyamadım. Daha fazla katlanamadım. Edebiyatın artık yerle bir olmasına göz yummak istemedim. Yıllar önce Ot dergisi alırdım, ilk yılında tüm sayılarını takip etmiştim. Sonra ot kafe açılmıştı, çizgisinden çıkmış bir haldeydi. Masalar dip dibe, son ses müzik, nefes almaya bir alan yok, karşındakini duyamıyorsun... Dedim edebiyat bunun neresinde? Kitap kafe gibi hayal etmiştim baktım ki hiç alakası yok:) Ve bir daha almadım o dergiyi. Edebiyat demek onlar için bir iki fiyakalı(!) söz paylaşmak, bunu sosyal medyada atar yapmak için aracı olarak kullanmak demek sanırım. Bir kesit sunuyorum linkte. Belki sizler beğeniyorsunuzdur ama ben inanın sessiz kalamadım bu katledilişe. Beynim an itibariyle uyuştu. Uzun zamandır böyle facebook sözleri görmemiştim iyiydim, ne güzeldi:) Bunca sözümün ardından yine de herkese iyi okumalar :)) i.hizliresim.com/y6qL5M.jpg
KafkaOkur - Sayı 22 (Aralık 2017)
KafkaOkur - Sayı 22 (Aralık 2017)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2017915 okunma
·
474 görüntüleme
`Hamuş okurunun profil resmi
Merhaba hanımefendi. Bazı düşüncelerinize katılıyorum. Mesela ilk sayfalar hakkında yazdıklarınıza... Gerçekten ilk sayfalar çok hoş ama sonraki sayfalar cidden biraz zorlamayla okunuyor. Bunun sebebi de yanlış değilsem amatör yazılar yayınlanıyor derginin ileriki sayfalarında, bu olabilir. Benim sevmediğim bir yanı şu; bir başlık altında kısa bir hikâye okuyorken hikâyenin max 2 sayfa olması ve sonraki sayısında o hikâyenin devamının olmaması. Çünkü beğenip devamını merak ettiğim birkaç kısa hikâye oldu lâkin devamı yok:)... Umarım ileriki zamanlarda bu ve bunun gibi ufak tefek eleştiriler dikkate alınır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.