··
226 görüntüleme
Daha çok okunmasını ve incelenmesini beklediğim kitaplardan biri. Keşke daha çok okunsa ve daha çok kişi rahatsız olsa bazı şeylerden. Palu Ailesi’ni ve ona benzeyen pek çok vakayı anlamlandırabilmek için okunması elzem bir kitap olsa gerek.
Bu kitabı İzmit kitap buluşması için önerdiğimde “oo yoo, okuyamayız, olmaz öyle şey, çok rahatsız edici” gibi tepkiler almıştım. Eh, insanımız rahatını bozmak istemez malum.
Ben de çok yakın bir zamanda okuyup inceleyeceğim. Sizin de elinize sağlık.
Çok önemli, ciddi konulara dikkat çeken bir inceleme olmuş, kaleminize sağlık.
Naçizane, birkaç şey de ben söylemek isterim. Toplumda taciz vb. vakalarını insanlar da sadece "kınayıp geçmeye" öylesine alışmış durumda ki, bizi içten içe dehşete düşürmesi gereken iğrenç olaylar artık olağan hale gelmeye başlıyor. Bir vaka yaşandığı zaman kınamak zorunluluğu hissetmeye başlamışız. Adeta kınamak, üstümüze binen bir yük gibi; kınayınca kurtuluyoruz sanıyoruz yükten. Mesela bir grup ünlünün televizyona çıkıp "tecavüzü ve tacizi kınıyoruz" şeklinde mesajlar vermeleri bu ciddi konu için son derece yetersiz kalıyor. Daha katı, daha ciddi önlemler alınmadığı sürece bu "kınamalar" ülkemizdeki ve dünyadaki iğrenç vakaları önlemeye yetmeyecektir. Bununla sınırlı kalmamalı. Bu gerçekten çok korkunç bir durum.
Ayrıca heteroseksüellik dışındaki cinsel tercih ve yönelimlerin de istismar ya da sapıklık olarak nitelendirilmesi de son derece yanlış bir tutum. İnsanlarımız özellikle bu konuda da birçok yanlış tutuma, önyargıya sahipler. İnsanlarımızın farklılıklara, çeşitli tercihlere karşı anlayışlı olmaması da büyük bir açığımız.
Büyük önem taşıyan bir incelemeyi bizlere sunduğunuz için teşekkür ederim tekrardan.
Çok haklısınız. Duydum, kınadım, bitti döngüsüne dönmek üzere tepkiler. Sebepler ne? Çocukları nasıl koruruz? Travma sonrası çocukları geri nasıl kazanırız? Gibi birçok soru konuşulmuyor. Teşekkür ederim yorumunuz için 🙏
Hiç de uzun değil, herkes okusun lütfen..
Teşekkürler inceleme için. Bizim insanlarımızda şöyle tuhaf bir durum var: Bu durumda olan mağdurların yaşadıklarını anlatması ayıp, birinin onlara bunları anlattırmaya çalışması hoş karşılanmaz, bu tarz olayları açığa çıkaranlar tehdit alır, işinden kovulur vs. Ama kimsede böyle olayların yaşandığına ve asıl bunların ayıp, hoş karşılaşmaması gereken bir suç olduğuna yönelik düşünce yok! Anca rahatsız oluyoruz! E bunları yaşayanlar var, onlar ne yapsın? Birileri konformistçe yaşamının tadını çıkarsın, aman ağzının tadı bozulmasın diye bu olayların mağdurları sussun, çenesini kapasın, otursun aşağı, sanki utanması gerekenler onlarmış gibi! Gece gece geldiler bana yine!!
Yapan kadar bilip de susan da suçludur. Keşke herkesi bu bilince ulaştırabilsek. Teşekkürler yorumunuz için.
Okumayı planladığım kitaplardan biriydi,incelemenizde de çok doğru yerlere değinmişsiniz.
'Ensest' kavramı çok eski bir geçmişe sahip.Kimiz toplumlarda çok olağan karşılanmış kimilerinde katı kurallarla yasaklanmış.Yaşadığımız toplumda özellikle son dönemlerde medyada çok sık karşımıza çıkan haberlerden ve bu haberlere yorum yapan kişilerin yaklasımına bakarak (Elbette medyaya yansımayan onlarca üstü kapatilan olay da var maalesef..) Öncelikli olarak ensestin ne olduğu,pedofili gibi kavramlarla ayrı seyler olduğu,(Pedofili de bir hastalık,ama apayrı bir konu.Onu da çocuğa yönelik istismarla karıstırmamak gerek.Çünkü tüm çocuğa yönelik istismar olayları pedofili kapsamına girmez.),özellikle çocukların akrabalarından gelen davranıslar konusunda hangilerini olağan hangilerini olmaması gerekeb bir davranış olarak yorumlamaları gerektigi gibi... Daha cok uzayıp gidebilecek bir listeye dahil olan bu konularla ilgili ciddi bir egitim ve de yaptırımlara ihtiyaç var.
Ve son olarak belirtmek isterim,tarihteki ilk hukuk kuralı "ENSEST YASAĞI"dır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.