Zweig ‘ın daha çok son yıllarda romanlarıyla tanınması tam da bu sebepten can sıkıcı. Bence biyografi türünün en iyi yazarlarından. Hatta çoğul da değil en iyi yazarı. Asla sıradan salt bilgi odaklı biyografi yazmıyor kimi yazıyorsa o olup, ona dönüyor. Ölümünü de yazdıkları gibi tercih etmesi buna en güzel kanıt galiba. Anlattığı her kişiyi bu kadar özümsemesi bence onu çok hırpalıyordu ki bunlardan kurtulmak için bu kadar roman yazdı. Yazarak yaralanıp başka bir türden yazarak yaralarını onarıyordu... İncelemeniz benim içi çok önemli zira bir tek ben bu kadar etkilendim ve bu kadar beğendim sanıyordum. :)Ve ondaki bu yazarken kendinden geçme durumunu da incelemenizde anlatmanız çok isabetli olmuş. Emeğinize sağlık.