Gönderi

148 syf.
8/10 puan verdi
Derlemesinin Tanıl Bora ve Levent Cantek'in yaptığı yazarları arasında Hakan Günday, Oya Baydar, Bora Abdo, Mine Söğüt, Yalçın Tosun gibi isimlerin bulunduğu Linç öykülerinin ne denli sarsıcı olduğu önsözünde belli oluyor aslında. Tanıl Bora'nın, öyküleri topladığında fark ettiği ilk kısım öykülerin oldukça kısa olduğu olmuş. Kimse linç öyküsü yazmak istemiyor, ya da yazsa bile kısa kesiyor diyor. Kolektif kitapları okumayı seviyorum, özellikle bir konu üzerinde olup başka yazarlardan çıkan kitaplar bambaşka bakış açıları kazandırıyor. İletişim yayınlarının daha önce çıkan "Güçoburlar" gibi bu kitapta da çok iyi öyküler, idare eder hikayeler vardı, bana göre en iyilere kısa bir bakış atayım. - Hiçbiri (Bora Abdo) : Sürpriz sonlu, linç ve intikam temalı. - Derinin Altı (Behçet Çelik) : Mahalle baskısı ve erkek hegamonyası hakkında güzel bir inceleme. - Kendinin Uzağına (Veysi Erdoğan) : Beklenmedik şekilde ufak bir nefretin lince dönüşme hikayesi. Şuan günümüzde oluşan korku imparatorluğunda pek beklenmedik bir sonuç değil, her an çoğunluk kesimden birinin bir iftirası yüzünden rahatlıkla hayatınız mahvolabiliyor. - Bodur T'nin Bi-Linç Enstitüsü (Mehmet Eroğlu) : Distopik bir dünyada diktatör bir başkanın açtığı sistemsel çukurlar hakkında bir öykü. - Şey (Hakan Günday) : En kısa ve en çarpıcı öykü. Tokat atma deyimi yakışır bu öyküye. - 42. Dakika - Yıldız Ramazanoğlu : En dokunaklı öyküydü, işlediği konu kadar okuması da güçtü (yazım dili değil, hissiyat bakımından).
Vur Ulan Vur
Vur Ulan VurKolektif · İletişim Yayıncılık · 201649 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.