Kültürel tarih matbaanın icadına kadar sözlü; matbaanın icadından 2. Dünya savaşı’na kadar yazılı ve 2. Dünya Savaşı’ından 1960’lara kadar 2. Sözlü ve 1960 ile günümüz ise görsel çağdır. Yazarın ağır eleştirisine hedef olan sanat ve sanatçılar kitapta bol bol geçmektedir. Bulunduğu döneme sıkça atıfta bulunmasına rağmen; ağır eleştirilerde yapmaktadır. Mevcut düzende ve günümüzde “iyi kadın” film ve kitap konusu olmaz. Eğer ki Nobel Ödülü ile de taçlandırmak istiyorsan eğer eserini “aykırı” ve “öteki” olmak zorundasınız. Afrika’da ırkçılık ve kahrolsun İslam tutar ve nobel aldırır; Türkiye’de Kürt Meselesi nobel aldırır ve hatta sinamaya uyarlayın oscarınız dahi garanti. Yok mu böyle eserler elbette var. Bknz;
V. S. Naipaul hem nobel hem de oscar; konu ise ırkçılık ve din...
Keza Almanya’da ya da farklı Avrupa ülkelerinde de durum budur. Örneğin İspanya ve amacınız nobel ise yapmanız gereken tek şey “Özgür Katalonya” demenizdir. Bakın 2000 yılı ve sonrası nobellerine hepsi ülkesi ile sorun yaşayn tipler ve hatta ülkelerine dahi giremiyorlar. Neymiş kısas peki; “aykırı” ve “öteki.” Bu eserler bir daha asla bu şekilde kaleme alınamayacaktır. Gerek buna dönem izin vermeyecektir, gerekse kültür. Ancak değerli midir bu tartışılır. Kısacası 1987’den sonra alınan Nobel Ödüllerine itibar pek etmeyin.
Politik durumlar, Alman savaşları ve “böyle bir dünyaya çocuk getirmek” saçmalığı Nobel’in istediği kriterlerdir. Çünkü “Yıkmayan Şeye Ödül Vermezler.” Ve Böll...
#37114930
Din birler... Mezhepler ayrıştırır; taraf tutturur ve gruplar arasında çatışma çıkartır. Ancak dinin yaşanabilmesi içinde kaos ortamı hep şarttır. Direk bir danışıklı dövüş gibi; bilinçli bir reaksiyonun parçalarını oluşturur. Görünen odur ki; din konjonktüreldir. Neyse bu kadar anaktronizm yeter :)