Ben bir an sonunu getiremeyeceğimi diye düşündüm.
Cidden bazı yerlerde ‘Abicim biraz abartmadın mı ya? Nerden nereye bağladın.'' diyesim geldi. Ama genel itibariyle büyük bir eleştiri vardı. Aslında bunlar yeniden söylenen sözler değil, zamanında Voltarie çıktığında da ''bu sözler yeni değil ama Voltarie güzel söylüyor'' demişlerdi, şimdi yazar da bunu uygulamış. Yeni sözler değil ancak yeni üslup. O yüzden sadece psikoloji değil sosyoloji alanındakilerde ilgilenmeliler kitapla.
Kitabın en çok ‘’Sanatçıdan Sakının!’’ kısmını beğendim. Haklı ve yerinde bir değerlendirmeydi.
Yazarda biraz Avrupalı filozof adaylarının yaptığı ‘’Hristiyanlık’a atıf’’ havası gördüm. Yani Musevilik, Budistlik, Müslümanlık dururken sıklıkla Hristiyanlık’a gelmesi Aydınlanma yazarları gibi davranıyor hissi verdi. Birkaç kısım yakalayabildim oraları da geçiştirmiş ;
‘’ insan, en azından kitabi dinlerin (Musevilik, Hıristiyanlık, İslam) gözünde öylesine masum bir yücelikte ki onun düşüşü bile yılanın aldatmacası yüzünden oldu.’’
Homo Sapıens Blues kısmı bana biraz Cesur Yeni Dünya’yı anımsattı. İlginç.
Kitabın istisnasız en vurucu en etkili kısmı çocuk yapmakla alakalı olandı.