Gönderi

632 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
48 günde okudu
"İçkinlik" ve "aşkınlık" üzerine...
Vermek istediği anafikir doğrultusunda sosyolojik açıdan değerlendireceğim. Günümüzde doğu ve batı dendiğinde yön kavramından öte, birbirinden çok! farklı iki toplum gelir aklımıza. Doğu, doğmaktan türemiştir fakat türediği sözcüğün anlamına nispet yapar gibi batma eğilimindedir bataklığın dibine. Batı, batmaktan gelir ki insanlığı battığı yerden çıkaracak fikirler, ideolojiler burada filizlenmiştir genellikle. İşte bu sebeptendir kendini aşmak isteyen toplumların yüzünü batıya dönmeleri.Kitabın ön sözünde: "Avrupa, hayallerini gerçekleştirmek için kuran insanların ülkesidir. Orada gerçekleşmeyen hayal bir acı kaynağı, bir tragedya konusudur. Doğu'da ise hayal bir keyif, bir gerçekten kaçma vesilesidir." der. Batı ile Doğu arasındaki farkı kavrayabilmek için biraz geriye gidelim, şöyle 2500, 3000 yıl kadar... Yunanistan'ı ele alalım. MÖ. 600 yılından MÖ. 450 yılına geldiğimizde, 150 yılda; Atina sitesinde krallıktan çifte krallığa, çifte krallıktan aristokrasiye, aristokrasiden tiranlığa, tiranlıktan demokrasiye giden bir yol. 150 sene içerisinde! Bir de doğudan örnek verelim. Hatta çok uzağa da gitmeyelim, ortadoğu olsun. 2.Sargon'dan başlayarak, biraz da gelişigüzel ilerlediğimizde; Sargondan sonra Nabuketnazar, Nabuketnazar'dan sonra Hamurabi, ondan sonra Muaviye, ondan sonra mesela Melik Şah, ondan sonra Salahaddin Eyyübi, oradan Yavuz Sultan Selim, biraz daha bu tarafa gelelim Abdulhamit... Değişim?? Değişim her şeydir... Değişim gelişimdir... Evrimdir... Bir tarafta 150 senede dört farklı rejim, diğer tarafta 5000 senede aynı... İki dünyayı böyle özetleyebiliriz. Bu eserde Dr. Gonçarov teşhisi koymuş: oblomovluk... Oblomov bir toprak ağası. Hiç bir şey üretmeyen, sürekli tüketen, değişimi sevmeyen, uyuşuk, bizim gibi; bütün gününü boş, gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallerle geçiren biri. Kötü biri değil. Dedim ya, aynaya baktığımızda ki yüz gibi. Başına kötü birşey gelmesini istemeyeceğimiz kadar saf ama iyi bir şeyi de hak etmeyecek kadar tembel biri. O eski doğulu Çarlık Rusya. Nitekim Lenin diyor ki: "Rusya üç devrim geçirdi, ama gene de Oblomov'lar kaldı;çünkü Oblomov'lar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır. Toplantılarda komisyonlarda nasıl çalıştığımıza bakarsanız, eski Oblomov'un içimizde olduğunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarsmak, dövmek gerekir. " Rusya bunu başardı ve bir doğulu olarak, batının meziyet mecrası olan bilim ve teknolojide, elli yıl onlarla birlikte at koşturdu. Sonunda ideolojisi galip gelememiş olabilir fakat nereden geldiğine baktığımızda hiç de fena bir iş çıkarmadı. Biz bir gün bunu başarabilir miyiz bilmiyorum. Aslında kitlesel dönüşüm pek de umrumda değil. Bireysel olarak oblomovluklarımızın farkına varıp, kendi hayatımızda fark yaratmamız açısından mutlaka okunması gereken bir eser. -Dipnot- İçkinlik: Gündelik hayatta, yalnızca hayatı devam ettirmek için yaptığımız sıradan eylemlerin bütünü. Aşkınlık: Dünyada bir edim, bir eser, bir iz bırakmak için yaptığımız üretken ve yaratıcı eylemler bütünü.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
··
33 görüntüleme
Hatice okurunun profil resmi
Bence okuduğun her kitaba inceleme yazmalısın, çok güzel bir inceleme, emeğime sağlık
Koray okurunun profil resmi
Daha emekliyorum :) zaman buldukça yazmaya çalışacağım beğendiğine çok sevindim.
1 sonraki yanıtı göster
Seçil Yardım Örengül okurunun profil resmi
Okuduğunuz tüm kitaplara inceleme yazmalısınız. Okunası bence 👍
Koray okurunun profil resmi
Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.