Felsefe ilk başta çevreyi ve insanı tanımlamak, gökbilimi, yerbilimi gibi konuları anlamlandırmaya çalışırken, Sokrates gibi bir bilgeye denk geldiğinde içeriğine Ahlak Felsefesi adında yeni bir boyut kazandırdı. Bu şekilde gelişimini devam ettirirken Sokrates'in öğrencisi olan Platon ise Ahlak Felsefesini daha derinlere indirerek Erdem diye bir kelime ortalığa attı. Bu erdemi ise parçalara böldü ve her birine birer isim verdi. Bunlar; Sağgörü, Adalet, Yiğitlik ve Ölçülülüktü. Platon idealarının küçük bir parçası olan bu erdem ve alt başlıkları felsefeye yeni bir soluk getirdi ve kendine dönemi olmak üzere sonraki döneme de rehber niteliğinde yenilikler getirdi. Ayrıca kullanmış olduğu dili dahada sadeleştirip, diyalog tarzının neredeyse keşif babası oldu. Bu durumdan faydalanarak diyalektik adı altında, soru cevap şeklinde felsefeye yeni bir soluk getirdi. Kendi kafasında devlet kurup, kendi yasalarını yazıya döktü, yönetim şekillerini bir bir söyledi, müzik başta olmak üzere bütün kalıplaşmış uğraşları, insan durumlarını, güdüleri, iyiliği ve bu gibi sayısız şeyleri çeşitlendirerek alt başlıklarda biz ardıllarına sundu. Üçüncü kitabın tamamının Platon'a ayrılması elbette boşa değildi ve 45 sayfa hayatının, öğretisinin, yaşam tarzının çok kısaca bir özetiydi...