Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

212 syf.
6/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Kimilerinin severek okuduğu kimilerinin ise sadece ikide bir taşlama yapmaları için gerekli olan 'şeytan' olarak kullandığı Zülfü Livaneli, bu eserinin merkezine aslında apolitik bir karakteri koymuş. Bu karakter üzerinden her daim içinin dışının politik olan ülkemizin, politik ve kargaşa zamanlarının en üst seviyede olduğu darbe zamanlarına okuyucuyu götürmek istemiş. Ancak bunu darbe içinden bakarak değil dışardan bakarak yapmak istemiş. Kitabın öte yanında ise insanın zaman içinde hep aynı İnsan olmaması ve sürekli degismesi, bu nedenle insanları tek bir zamanda yaptıkları işler ve icraatlar nedeniyle yargilayip infaz etmemek gerektiği olduğu söylenebilir. Yazar, anlatimda farklı bir şey denemiş: Olayları iki farklı kişiden dinliyoruz. Kitabın kahramanı Sami Duran, politik mülteci olduğu İsveç'te anlarını bir yazara anlatıyor. Olayları önce bu yazarın anlatimiyla, sonra da Sami Duran'ın anlatimiyla okuyoruz. Güzel düşünülmüş, kitaba farklı bir hava katmış. Bunun dışında yazar, politik mülteci insanların sürgündeki psikolojilerini ve hallerini orta seviye diyebileceğimiz düzeyde anlatmış. Bu insanların psikolojilerini daha iyi analiz edebilir ve daha derinlemesine anlatabilirmis. Ülkemizin sorunlarından hepsine degineyim derken, kitabın merkezine koyacağı sorunu belirleyememe hatasına düşmemis. Fazlaca soruna bir kitapta yer vermeden bir sorunu temele alıp onun üzerinden kitabını kurgulamış. * Bu kısımda direkt bu kitapla ilgili olmayacak birkaç hususa değinmek istiyorum. Bir yazar ne tarz konuları ele alır? Ya da şöyle sorayim: Bir yazarın içinde bulunduğu toplum ve ülkenin sorunlarını ele almasından doğal ne olabilir? Victor Hugo, Charles Dickens gibi büyük yazarlar da bunu yapmamış miydi? Bakın, konuyu ele alış şeklinden, yazarların ustaliğindan bahsetmiyorum. Sadece ele alınan konudan bahsediyorum. Yoksa bu iki isim dünya edebiyatı tarihinin en büyük isimlerindendir ve bence şu an mevcut Türk yazarların bu isimlerle ustalık bakımından kiyasi dahi yapılamaz. Çünkü hep görüyorum, Zülfü Livaneli, gündemdeki konuları ele alıyor, toplumda ve ülkede yaşanılan olayları, sorunları veya bunların önüne popüler, en çok görüleni koyun, ele alıyor hatta bu sayede okunuyor. Tekrar söylüyorum, bir yazarın içinde yaşadığı toplumun veya ülkenin/devletin sorunlarını ele almasından daha doğal ne olabilir? İlla bunları konu alacak diye bir kaide de yoktur tabiki. Onun dışında Zülfü Livaneli, okurların edebi uyarımlarının saplantılı bir şekilde eşleştiği, kendi başına bir edebi değeri hiç olmayan bir yazar da değildir. Daha önemlisi okurlar için bu yazar bir saplantı konusu değildir. İnsanlar daha dün varlığından yeni haberdar olduğu bir kitap bulup okuyorlar. O kitap gerçekten harika bir eser olabilir. Ancak bu harika eserle kendilerinin de daha dün karşılaştıklarini, o harika eserin varlığından daha dün varlığından haberi olduğunu unutup, bu eserden daha aşağı minvaldeki eserleri ve onları okuyanlari sürekli sürekli taşlıyorlar. Garip bir durum! Onun dışında bir Zülfü Livaneli hayranı da değilim. Onun çok üst düzey bir yazar olduğunu düşünmüyorum ama yerin dibine çalınası bir yazar olduğunu da düşünmüyorum. Bence özellikle yazarın
Son Ada
Son Ada
kitabı harika bir eserdir. Özetle, bir yerlere gelmek için kendinize taşlanacak şeytan aramayın; bu şekilde geleceğiniz yerde sizi anlayacak insanlar değil ancak sizi şakşaklayacak insanlar bulursunuz. İyi okumalar..
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,7bin okunma
··
271 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Mahir okurunun profil resmi
İnceleme güzel olmuş 👏👏
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim
İmge okurunun profil resmi
Livaneli'nin okuyucuya her daim msj verme kaygısını doğru bulmuyorum. Bu yüzden okurken sıkılıyorum. Bu kitaba gelirsek anlatılan eski bakan karakteriyle; H. Sami Türk'ü ve 19 aralık olaylarını hatırlatmak istemiş olabilir.
Kaan okurunun profil resmi
Evet, mesaj verme amacını fazla üstte tutuyor. O açıdan haklısınız. Bunu daha az ve hikaye içinde eriterek yapsa çok daha iyi olur ve sıkıcı olmaktan kurtulabilir. H. Sami Türk ve o olayı bilmiyorum.
2 sonraki yanıtı göster
E. A. okurunun profil resmi
Okuduğum ilk ve tek Zülfü Livaneli kitabıdır. Bir çok defa yazarı yerden yere vuran bir kaç okuyucuya denk geldim yine bu mecrada. Ondan mıdır nedir üzülerek yazara karşı bir ön yargımın başladığını fark ettim. Elim bir kaç defa kitaplarını almak isterken geri geri gitti ve hep erteledim. Şimdi Son Ada kitabını okumaya karar vermişken bu incelemeye denk gelmek güzel bir tesadüf oldu.
Kaan okurunun profil resmi
O zaman güzel bir denk geliş olmuş.☺ Son Ada çok güzel bir kitap, özellikle ülkemizin içinde bulunduğu şartlar içinde daha güzel gelecektir. :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.