Bu biraz ölümden korkanla korkmayanın, etin değil ruhun donukunuşunu hissedenlerin destanıdır. Biraz da kayıtsız şartsız ölüme bile meydan okuyan onurla mutlak sevgiden doğan fedakarlığın boğuşmasıdır.
Yaşar Kemal, bir yandan şu veya bu şekilde, onurlu bir hayata leke sürdürmemek için insanların yapabileceklerini, belki de yapmak zorunda olduklarını gözler önüne sererken diğer yandan düşünmeden konuşmanın ve davranmanın bir insanın hayatını nasıl yerle bir edebileceğini gösteriyor.
Bu küçücük kitaba töre ile ilişkilendirerek hemen herkesin içerisinde kendinden bir parça bulabileceği bir his ve kavram çeşitliliği sığdırmak gerçekten büyük bir ustalık.