Gönderi

Velhasıl tülbent Sultan Efendi'den Hanımefendi'ye kadar, Kalfa Hanım'dan, yeni gelen acemi cariyeye kadar herkese lazım olan bir nesne.Padişah ve vezir kavuğuyla, şeyhülislam sarığından köy imamı sarığına kadar elzemdi.Çocuk büyütürken tülbent, ihtiyarlıkta tülbent, tülbent, tülbent, tülbent... Bunu ecnebiler de iyi hissetmisler ve farkına varmışlar ki, 17. veya 18. asırda İstanbul'dan Hollanda'ya götürülen lalelere tam bir Türk ismi verebilmek için tülbentten muharref Tulip isminden başkasını seçememişler ve laleye tulip ismini takmışlardır.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.