Gönderi

208 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Murakami'nin eserlerini çok seven bir okur olarak "Mesleğim Yazarlık" kitabını da büyük bir merakla alıp okudum. Deneme tarzında olan bu kitap adından da anlaşılacağı gibi Murakami'nin yazar olma öyküsünü anlatıyor ve yazar olmak isteyenlere tavsiyeler diyebileceğimiz nitelikteki yazılarından oluşuyor. Aslında bu yazılar Murakami'nin çekmecelerinde zaman öldürürken bir dergide yayımlanmak üzere basıma verilmiş ve ardından Murakami kitap haline getirmiş. On bir kısımdan oluşan kitabın kısımlarından ve aldığım notlardan bahsetmek istiyorum biraz. İlk bölümde roman yazarlarının hoşgörülüğünden bahsediliyor. Buradaki hoşgörü roman yazmaya başlayan birisine verilen destek ve hoş karşılama. Çünkü kendisini de "basit" bir insan olarak niteleyen Murakami her insanın yazı yazabileceğini söylüyor. Oyuncu birisinin şarkı söylemeye başlaması, şarkıcı olan birinin sergi açması her ne kadar sanatçılar arasında rekabet ve ağır eleştiriler ortaya çıkartsa da herhangi birisinin dahi yazdığı roman ya da hikaye bu durumu ortaya çıkartmıyor. Çünkü şarkı söylemek ve resim çizmek yetenek yanında teknik bilgi isterken yazı yazmak için herhangi bir eğitime ihtiyaç duyulmuyor. ikinci bölümde roman yazarı olduğu ilk zamanlarda işlettiği caz bardan ve o zamanlarda geçim derdi bir yandan okulu bitirme derdi bir yandan derken mutfak masasında yazı yazmaya başlamasından bahsediyor. Üçüncü bölüm edebiyat ödülleri hakkında. Burada ödüllerin hem teşvik edici olmasından hem de gereksiz olmasından söz eden Murakami açıkçası tehlikeli sularda yüzdüğünü fark edip fazla yorum yapmak istememiş gibi bir hissiyat verdi bana. Dördüncü bölümden itibaren yazı yazma, özgün olma, nasıl ve ne hakkında yazmak gibi daha çok roman yazımı hakkındaki denemeleriyle karşılaşıyoruz. Elbette dünyada yüz yazar varsa yüzünün de yazım şekli çok farklıdır. Burada Murakami'nin notları sadece yazmaya olan perspektifimizi genişletebilir. Her sabah erkenden kalkıp kendisine koyduğu hedefi yazmadan yerinden kalkmamış Murakami. Burada yazı yazmanın oldukça bireysel olduğunu ve fiziksel bir güce de sahip olmamız gerektiğini çok fazla vurguluyor. Roman taslağını bitirdikten sonra kendisine bir hafta süre verip ardından tekrar okuyup düzeltmeler yapıyor, düzeltmenin ardından tekrar iki hafta mola verip son bir okuma yapıyormuş. Şu an bu cümleyi kurarken bile yorulmuşken Murakami'nin nasıl bir sabır ve sukunetle romanlarını yazdığını hayal edemiyorum. Ayrıca bir detay daha Murakami ilk başlarda romanını İngilizce yazıp bunu Japoncaya çevirerek yazmaya başlamış. Böylece bildiği İngilizce kelimelerle bir sınır çizerek bir yazma stili oluşturmuş. Okullar hakkında bir eleştiri getirmeyi de unutmamış Murakami. Okulların hayal gücünü öldüren bir yer değil aksine hayal gücünü nasıl kullanılacağını öğreten bir yer olmasını dile getirmiş. Son bölümlerde de Japonya'da aldığı ağır eleştiriler sonucu yurtdışına açılmasını ve kitaplarının Amerika'da basıldıktan sonra nasıl dünya yazarı olduğundan bahsediyor ve çevirmenlerine teşekkürlerini sunuyor. Murakami'ye kendimi bir adım daha yakın hissettiğim sıcak ve samimi bir deneme kitabıydı. Eğer sizler de bir Murakami sevdalısıysanız okumadan geçmeyin derin.
Mesleğim Yazarlık
Mesleğim Yazarlık
Haruki Murakami
Haruki Murakami
Mesleğim Yazarlık
Mesleğim YazarlıkHaruki Murakami · Doğan Kitap Yayınları · 2019684 okunma
··
348 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.