··
1 artı 1'leme
·786 görüntüleme
Kanımca sitede Dostoyevski'nin hayatı ile kitaplarını birleştirip de bize en iyi ve en faydalı şekilde sunan sensin Numan. Neden bu incelemenin bu kadar az beğenide kaldığını anlamış değilim, umarım daha çok keşfedilir.
Mesela bu romanın çok uzatıldığı konusunu ben hiçbir incelemede okumamıştım, senin sayende düşündüm de cidden öyleymiş, zaten Dosto da demiş öyle olduğunu. Sadece tek bir şey eklemek istiyorum, Carr'ın Dostoyevski biyografisinde okuduğum kadarıyla, Suç ve Ceza'daki Raskolnikov'un bireysel ahlaki ülküsüyle birlikte Napolyon'a saplantılı bir şekilde ulaşma dürtüsü, Budala'daki Mışkin'in toplumsal ahlaki ülküsüyle birlikte tamamlanırmış. Bu yüzden Budala'yı ben Suç ve Ceza'yı tamamlayan ara bir kitap olarak görüyorum. Adenin ile timinin, tez ile antitezin bir birleşimi gibi belki... Daha doğrusu Ecinniler ve Karamazov Kardeşler gibi dev kitaplarına bir geçiş köprüsü gibi...
"Aşağılık insanoğlu her şeye alışır." Raskolnikov
"Her türlü mantık, ahlak ya da toplumdan gelen kuralların dışında durur." Mışkin
Ne güzel tamamlanıyorlar değil mi? Eline sağlık.
Düşüncelerin için çok teşekkürler Oğuz.
Herkes farklı noktadan ele alıyor. Ben ilk kitabından beri hayatıyla paralel gitmeyi tercih ettim. Dosto için kronolojik okuma şart ama bir yandan hayatında o aralar neler oluyor, neden bu tarz konu ve fikirlerle ortaya çıkmış öğrenmek çok yararlı oluyor. Beğeni konusunu dert etmiyorum. Giriyorum, paylaşıyorum çıkıyorum. Burada bir incelemenin beğeni alması için birçok kişiyi takip edip, tüm gönderileri okumadan beğenip, 5 satır inceleme yazmak lazım genelde. O yüzden sallamıyorum.
Suç ve Ceza ve Budala arasında etkileşim var mıdır diye ben de düşündüm. Özellikle final kısmı için. Ama sevdiği kadını hiçbir zaman ruhen elde edemeyeceği ve bunun da gayet farkında olan bir adamın, o kadını ölümü kullanarak yanında tutma girişimi var. Benim için bu kitap hiçbir şekilde Suç ve Ceza'nın yanına yaklaşamaz. Ama köprü meselesine sonuna kadar katılıyorum. Ecinniler ve Karamazov öncesi Budala gibi bir köprü zaten şartmış. O çok net.
Tekrar düşüncelerin ve yorumun için teşekkürler.
Güzel bir inceleme, tebrikler:) Mişkin'in Rogojin'e yardımının Dostoyevski'nin taşradaki kendi hayatı ile ilişkili olabileceğini düşünmemiştim, iyi tespit.
Çok teşekkür ederim.
Tespit konusuna gelirsek aynı durum Ezilenler romanında da mevcut. Nataşa'yı seven Vanya karakteri, Nataşa'nın gönlünü kaptırdığı Alyoşa'ya yardım ediyordu. Yaşadığı bu olay ya çok acı vermiş ya da çok büyük bir yüce gönüllülük gösterdiğini düşünerek bu yaşanmışlığı sık sık kullanıyor.
Elinize saglik guzel bir inceleme
İncelemelerin çok iyi, Kitapların doğuşunu ,yazarın kendisinin ülkesinin ve zamanın etkisiyle kitabın nasıl doğduğunu bütünüyle ele alıyorsun ,tebrik ediyorum
Çok iyi bir inceleme olmuş, elinize sağlık. Kendi aklımdaki soruların yanıtlarını da bulmuş oldum.
Bu zamana kadar okuduğum en iyi inceleme bu. eline,ağzına, fikrine sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.