Betty Mahmudî'nin İranlı eşi Mudi ile birlikte 1979 yılındaki İran devriminden sonra Mudi'nin Betty'i ülkede tutsak etmesini ve bir annenin de kızını o ülkeden kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Kitabın isminden çok arkasında yazan "din adına uygulanan baskıların ve yasakların hüküm sürdüğü bir ülkede kızını büyütmek istemeyen Betty, ülkesine dönmenin savaşını vermeye başlar." cümlesi dikkatimi çekti ve alıp okumaya başladım. Çünkü İran'a karşı belirli fikirlerim vardı (daha doğrusu İran'ın toplum yapısına ve yönetim şekline) bu fikirlerimle örtüşebileceğine o kadar emindim ki.. Sonu da böyle oldu. Devrimden sonra taş devrine gitmeye çalışan ve ne yazık ki bunu destekleyen milyonlarca insan var.. Ne yazık ki inandıkları şeyin doğru olup olmadığını bilmeden körü körüne bağlanan.. En çok dikkatimi çeken şeylerden birisi de Mudi Betty'e söz veriyor sadece 2 hafta kalıp tekrar Amerika'ya döneceğiz diye ve Kurana el basıyor. Mudi İran'a gidince orada kalmaya karar veriyor. Betty bu durumu Mudi'nin ailesine anlatıyor ve Mudi'nin ailesi de şöyle diyor; "Allah onu affedecektir." Bu nasıl bir çelişkidir.. Kendi inancı bile olmayan Betty onlardan daha çok müslümanlıkla ilgili araştırma yapıyor.. Kendi inancı olmadığı halde çarşaf giydirilmeye çalışılıyor, kendi vatandaşı olmadığı bu ülkede İranlı bir erkek ile evlendiği için otomatik İran Vatandaşı oluyor ve kızının tüm hakları babaya veriliyor. Boşansa bile.. Ne yazık ki kadının ikinci sınıf olduğu bir ülke. Sorgulanması gerekilen çok şey var kitapta.. Okumak için değil de sorgulamak için okuyun. Bu yaşadıklarından dolayı şanssız gibi gördüğüm aslında şanslı olan Betty. Daha nice kadınlar bu durumda felakete sürüklenmiştir kim bilir. Dilerim kısa sürede bu esaretlerinden kurtulurlar. Dilerim yıllar ilerledikçe fikirler gerilemez..

Kızım Olmadan AslaBetty Mahmudi · Sonsuz Kitap Yayınları · 20175,8bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Qsx